Küresel
piyasalarda yeni pozisyonların alınacağı döneme girerken, yılın en kritik gündem
maddelerinin; ABD Başkanlık seçimi, Fed’in faiz patikasına ilişkin algılama ve
petrol fiyatlarının yönü olmasını beklemekteyiz.
Geride bıraktığımız hafta, küresel piyasalarda olumlu seyir hakim olmaya devam
ederken bir piyasa klasiği olan Noel rallisi de gözlendi. Gelişmiş ve
gelişmekte olan piyasalarda risk iştahında Fed sonrası gözlenen artışa mevsimsel
portföy hareketleri de eklenince borsalar genel olarak haftalık bazda (ABD ve
Japonya hariç) kazanç kaydederken, emtia fiyatlarında bu kez ham petrol
fiyatlarının da katıldığı yükseliş eğilimi ikinci haftasını tamamladı. ABD
Doları ise, güvercin (dovish) algılanan FOMC kararları sonrası Haziran’dan beri
en yüksek aylık değer kaybına doğru yöneldi. Doların önde gelen on gelişmiş
ülke para birimine karşı değerini takip eden Bloomberg Dolar Spot Endeksi’ne göre,
aylık değer kaybı Euro’ya karşı %3.7 ve Japon Yeni’ne karşı %2.3’e ulaştı.
Oysa, aynı endeksin Kasım sonu itibarı ile yılbaşından bu yana değer kazancı Fed’in
para politikasını sıkılaştıracağı beklentisi ile %9’a ulaşmıştı. Dolar önde
gelen EM para birimlerine karşı da değer kaybetmeye bu hafta da devam ederken, EM
borsalarının performansı açısından takip edilen MSCI EM endeksi hafta içinde
üstüste dört gün yükselerek yılın en iyi haftalarından birini geçirdi. Küresel
piyasaların yeni hafta itibarı ile 2016 senaryolarını konuşmaya ve fiyatlamaya
başlaması beklenebilir. ABD Borsaları açısından yılın en önemli konu başlıklarının;
ABD Başkanlık seçimi ve Trump’ın kazanma ihtimali, Fed’in faiz patikasına
ilişkin algılama ve petrol fiyatlarının yönü olmasını beklemekteyiz. Ayrıca,
yılın ilk ayından itibaren baz etkisi nedeni ile ABD manşet enflasyonunda
gözlenecek olası yükselişin piyasa tarafından nasıl algılanacağı da belirleyici
olabilir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, önümüzdeki dönemde enflasyon en
başta olmak üzere ABD verilerine hassasiyetin kademeli olarak artmasını
beklemekteyiz. Dolayısı ile, her ne kadar, Fed faiz artırımlarının kademeli ve
ılımlı olacağı mesajını verse de, yeni veri akışının güçlü seyretmesi durumunda,
faiz patikasının da düşünülenden farklı şekillenebileceği endişesini piyasaların
gündeminde kaçınılmaz olarak öne çıkaracaktır. Beklendiği gibi, Fed’in 27 Ocak
toplantısında faiz artışını pas geçmesi durumunda, Şubat ayında da toplantısı
olmadığından 16 Mart FOMC toplantısının kritik konuma gelmesi beklenebilir. Dolayısı
ile, burada alınacak karar baz senaryoların (Fed baz senaryosu yıl içinde 4
artışa piyasa beklentisi ise 3 artışa işaret etmekte) güncellenmesi açısından
da belirleyici olacaktır.
ECB’nin
21 Ocak’taki toplantısı paritenin yönü açısından esas belirleyici görünmekte. ECB’nin
oluşturduğu büyük beklentileri karşılayamadığı Aralık toplantısını bu yıl
telafi etmeye çalışacağını düşünüyoruz. FOMC ile kısa soluklu gözlenen euro
değer kaybının yerini değer kazancına bırakması da bu alandaki baskıyı
artıracaktır. Bu bağlamda, 21 Ocak tarihli ECB toplantısı, ECB’nin para
politikası ve niceliksel gevşeme ile hedeflediği alanlarda (getiri eğrisinin
kısa ucunu düşük tutmak ve Euro’ya değer kaybettirmek) sürpriz yapma
potansiyelini kullanabileceği bir toplantı olabilir. Euro açısından yılın en
kritik olayı ise; her ne kadar parasal ortaklıkta yer almasa da, İngiltere’nin
AB’den çıkışının oylanacağı olası referandum olacak gibi görünmektedir. Bu
bağlamda, ECB toplantısına kadar teknik seyir devam edebilir. Geçen haftayı 1.0975
seviyesine yükselerek kapatan parite açısından kısa vadede 200 günlük hareketli
ortalama olan 1.1045 seviyesi kritik bir direnç olarak karşımıza çıkarken, bu
seviyenin geçilememesi durumunda ise 1.0870’e doğru geri çekilme
gözlenebilecektir.
Veri
açısından yoğun olmayan ve yılbaşı tatili nedeniyle kısa olan haftada, ABD’de Chicago
PMI endeksi ve bekleyen konut satışları öne çıkıyor. Yukarıda
bahsettiğimiz fiyatlamalar açısından, 28 Aralık–1 Ocak haftasında açıklanacak az
sayıda veri bulunmaktadır. ABD’de, Salı günü açıklanacak olan dış ticaret dengesi
ve tüketici güven endeksi, Çarşamba bekleyen konut satışları ve Perşembe
Chicago PMI endeksi öne çıkmaktadır. Euro Bölgesi’nde ise önemli bir veri
açıklaması bulunmamaktadır. Bu bağlamda, veri akışının yoğunlaşacağı Ocak
ayının ilk haftasına kadar küresel piyasaların verilere bağlı hareketten çok devam
eden risk iştahının yansımalarına odaklı hareket etmesini bekleriz.
Suriye’de
Esat muhalifi güçlerin önemli kaybı, ateşkes görüşmeleri öncesi görünümü
karmaşıklaştırdı. Piyasaların normal işleyişine ait olan
yukarıdaki değerlendirmelerimiz dışında, jeopolitik riskler açısından, yeni
yılın ilk ayı içinde gerçekleşmesi planlanan Suriye’de ateşkesin sağlanmasına
yönelik görüşmeler öncesi, Esat karşıtı muhalif gruplardan Army of Islam lideri
Alloush’un Esat hükümeti güçleri tarafından gerçekleştirilen hava saldırısında
öldürülmesi yakından izlenmesi gereken bir gelişme olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder