28 Aralık 2015 Pazartesi

Küresel Ekonomi ve Piyasalara İlişkin Haftalık Değerlendirme (28 Aralık - 1 Ocak)

Küresel piyasalarda yeni pozisyonların alınacağı döneme girerken, yılın en kritik gündem maddelerinin; ABD Başkanlık seçimi, Fed’in faiz patikasına ilişkin algılama ve petrol fiyatlarının yönü olmasını beklemekteyiz. Geride bıraktığımız hafta, küresel piyasalarda olumlu seyir hakim olmaya devam ederken bir piyasa klasiği olan Noel rallisi de gözlendi. Gelişmiş ve gelişmekte olan piyasalarda risk iştahında Fed sonrası gözlenen artışa mevsimsel portföy hareketleri de eklenince borsalar genel olarak haftalık bazda (ABD ve Japonya hariç) kazanç kaydederken, emtia fiyatlarında bu kez ham petrol fiyatlarının da katıldığı yükseliş eğilimi ikinci haftasını tamamladı. ABD Doları ise, güvercin (dovish) algılanan FOMC kararları sonrası Haziran’dan beri en yüksek aylık değer kaybına doğru yöneldi. Doların önde gelen on gelişmiş ülke para birimine karşı değerini takip eden Bloomberg Dolar Spot Endeksi’ne göre, aylık değer kaybı Euro’ya karşı %3.7 ve Japon Yeni’ne karşı %2.3’e ulaştı. Oysa, aynı endeksin Kasım sonu itibarı ile yılbaşından bu yana değer kazancı Fed’in para politikasını sıkılaştıracağı beklentisi ile %9’a ulaşmıştı. Dolar önde gelen EM para birimlerine karşı da değer kaybetmeye bu hafta da devam ederken, EM borsalarının performansı açısından takip edilen MSCI EM endeksi hafta içinde üstüste dört gün yükselerek yılın en iyi haftalarından birini geçirdi. Küresel piyasaların yeni hafta itibarı ile 2016 senaryolarını konuşmaya ve fiyatlamaya başlaması beklenebilir. ABD Borsaları açısından yılın en önemli konu başlıklarının; ABD Başkanlık seçimi ve Trump’ın kazanma ihtimali, Fed’in faiz patikasına ilişkin algılama ve petrol fiyatlarının yönü olmasını beklemekteyiz. Ayrıca, yılın ilk ayından itibaren baz etkisi nedeni ile ABD manşet enflasyonunda gözlenecek olası yükselişin piyasa tarafından nasıl algılanacağı da belirleyici olabilir. Daha önce de belirttiğimiz gibi, önümüzdeki dönemde enflasyon en başta olmak üzere ABD verilerine hassasiyetin kademeli olarak artmasını beklemekteyiz. Dolayısı ile, her ne kadar, Fed faiz artırımlarının kademeli ve ılımlı olacağı mesajını verse de, yeni veri akışının güçlü seyretmesi durumunda, faiz patikasının da düşünülenden farklı şekillenebileceği endişesini piyasaların gündeminde kaçınılmaz olarak öne çıkaracaktır. Beklendiği gibi, Fed’in 27 Ocak toplantısında faiz artışını pas geçmesi durumunda, Şubat ayında da toplantısı olmadığından 16 Mart FOMC toplantısının kritik konuma gelmesi beklenebilir. Dolayısı ile, burada alınacak karar baz senaryoların (Fed baz senaryosu yıl içinde 4 artışa piyasa beklentisi ise 3 artışa işaret etmekte) güncellenmesi açısından da belirleyici olacaktır.

ECB’nin 21 Ocak’taki toplantısı paritenin yönü açısından esas belirleyici görünmekte. ECB’nin oluşturduğu büyük beklentileri karşılayamadığı Aralık toplantısını bu yıl telafi etmeye çalışacağını düşünüyoruz. FOMC ile kısa soluklu gözlenen euro değer kaybının yerini değer kazancına bırakması da bu alandaki baskıyı artıracaktır. Bu bağlamda, 21 Ocak tarihli ECB toplantısı, ECB’nin para politikası ve niceliksel gevşeme ile hedeflediği alanlarda (getiri eğrisinin kısa ucunu düşük tutmak ve Euro’ya değer kaybettirmek) sürpriz yapma potansiyelini kullanabileceği bir toplantı olabilir. Euro açısından yılın en kritik olayı ise; her ne kadar parasal ortaklıkta yer almasa da, İngiltere’nin AB’den çıkışının oylanacağı olası referandum olacak gibi görünmektedir. Bu bağlamda, ECB toplantısına kadar teknik seyir devam edebilir. Geçen haftayı 1.0975 seviyesine yükselerek kapatan parite açısından kısa vadede 200 günlük hareketli ortalama olan 1.1045 seviyesi kritik bir direnç olarak karşımıza çıkarken, bu seviyenin geçilememesi durumunda ise 1.0870’e doğru geri çekilme gözlenebilecektir.

Veri açısından yoğun olmayan ve yılbaşı tatili nedeniyle kısa olan haftada, ABD’de Chicago PMI endeksi ve bekleyen konut satışları öne çıkıyor. Yukarıda bahsettiğimiz fiyatlamalar açısından, 28 Aralık–1 Ocak haftasında açıklanacak az sayıda veri bulunmaktadır. ABD’de, Salı günü açıklanacak olan dış ticaret dengesi ve tüketici güven endeksi, Çarşamba bekleyen konut satışları ve Perşembe Chicago PMI endeksi öne çıkmaktadır. Euro Bölgesi’nde ise önemli bir veri açıklaması bulunmamaktadır. Bu bağlamda, veri akışının yoğunlaşacağı Ocak ayının ilk haftasına kadar küresel piyasaların verilere bağlı hareketten çok devam eden risk iştahının yansımalarına odaklı hareket etmesini bekleriz.


Suriye’de Esat muhalifi güçlerin önemli kaybı, ateşkes görüşmeleri öncesi görünümü karmaşıklaştırdı. Piyasaların normal işleyişine ait olan yukarıdaki değerlendirmelerimiz dışında, jeopolitik riskler açısından, yeni yılın ilk ayı içinde gerçekleşmesi planlanan Suriye’de ateşkesin sağlanmasına yönelik görüşmeler öncesi, Esat karşıtı muhalif gruplardan Army of Islam lideri Alloush’un Esat hükümeti güçleri tarafından gerçekleştirilen hava saldırısında öldürülmesi yakından izlenmesi gereken bir gelişme olmuştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder