n TÜİK
verilerine göre Eylül ayında işsizlik oranı %10.3’e yükselirken, tarım-dışı
işsizlik oranı ise %12.4’de yatay seyretti. Türkiye genelinde
işsiz sayısı 2015 yılı Eylül döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 39 bin
kişi artarken, işsizlik oranı ise geçen yılın aynı ayından 0.2 puan düşük
gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı ise geçen yıldan 0.3 puan düşük
gerçekleşti. Önceki ay ise aynı oranlar sırası ile; %10.1 ve %12.4 düzeyindeydi.
İşsizlik oranındaki artışın mevsimselliğin gerektirdiği yönde (artış) ancak daha
sınırlı boyutta gerçekleştiğini görüyoruz. Öte yandan, özellikle iç talebin
seyri açısından önemli bir gösterge olarak izlediğimiz istihdamın yıllık artış
hızının %3.8’e ve tarım-dışı istihdamın yıllık artış hızının %3.6’ya yükseldiğini
görmekteyiz ki, manşet verilere göre bir miktar daha olumlu bir tablo
çizmektedir.
n İşsizlik
ham verilerini sağlıklı değerlendirmek için dikkate almamız gereken bazı
özellikler bulunmaktadır. Mevsim etkilerinden arındırılmamış
verilerin tarihsel gelişimine bakıldığında, genellikle işsizlik oranının yılın
en düşük noktasını Haziran ayında gördüğü, bu ayı takiben de Şubat ayına kadar
yükseliş eğilimine girdiği bilinen bir gelişmedir, yani mevsimsellik söz konusu
oranların gelişiminde önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu nedenle işsizlik
oranındaki yükselişin, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde gözlenip
gözlenmediği trend açısından daha önemli bir unsur olmaktadır. Buna karşılık,
istihdamın ekonomilerin gerek genişleme gerekse daralma dönemlerinde ancak bu
döngü belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belirgin değişim gösteren bir
üretim faktörü olması bu verinin öncü bir gösterge olmaktan çok, ekonomik
aktivitedeki değişimlerin hanehalkı üzerindeki etkilerini gecikmeli olarak
yansıtan bir veri olduğunu unutmamamızı da gerektiriyor.
n Mevsimsellikten
arındırılmış işsizlik oranı %10.4’de üstüste dördüncü aydır yatay kalırken,
tarım-dışı işsizlik oranı ise %12.4’e geriledi.
Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı tarihi düşük seviyesini %8,1 ile
Haziran 2012’de görmüş ve uzun süre yatay seyrettikten sonra 2013 yılında %9’a
yükselmiş, bu döngüde gördüğü en yüksek seviye 2014 yılı Kasım ayında ulaştığı
%10.6 olmuştu. Takip eden 5 aylık gerilemeden sonra ise Mayıs-Haziran
artışlarıyla %10.4’e ulaşmıştı. Bu tarihten beri ise yatay seyrediyor. Öte
yandan, mevsimsellikten arındırılmış verilerde trend açısından istihdamdaki
aylık değişimlerin daha fazla bilgi içerdiğini düşünüyoruz. Bize göre, aynen
ABD verilerini piyasaların izlediği gibi, Türkiye’de de mevsimsellikten
arındırılmış tarım-dışı istihdam aylık değişimi takip edilmelidir. Bu şekilde
bakıldığında, Türkiye ekonomisinde 2012-2013 yıllarında aylık ortalama 70 bin
kişilik güçlü sayılamayacak bir tarım-dışı istihdam yaratılmış, benzer şekilde
2014 yılında ortalama aylık artış 78 bin kişiyle önceki iki yıla yakın gerçekleşmişti.
Bu yıl ise, tarım-dışı istihdamda, ilk
çeyrekte ortalama aylık 50 bin kişilik zayıf artıştan sonra ikinci çeyrekte ortalama
aylık 54 bin kişilik artışla sınırlı bir hızlanma kaydedilmişti. Üçüncü çeyrekte ise ortalama 66 bin kişilik
istihdam artışı ile daha belirgin toparlanma gözlendi. Diğer taraftan,
mevsimsellikten arındırılmış işgücüne katılım oranı %51.6 ile yeni tarihi zirvesini
görmüş, bir yandan işsizlik oranındaki azalışı sınırlayan bir etken olarak
çalışırken, bir yandan da iş bulma ümidinin arttığını düşündüren bir gelişme
olmuştur.
n Tarım-dışı
istihdam artışında hizmetler sektörü lokomotif olmayı sürdürüyor, sanayide katkısı
ise çok sınırlı. Tarım dışı sektörlerde istihdam
edilenlerin sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre gözlenen 735 bin kişi
artışın, 653 bini hizmetler sektörü ve 61 bini inşaat sektörü kaynaklı olurken,
sanayi sektöründe 21 bin kişilik daha sınırlı istihdam artışı gözlenmiştir. Bu
görünüm hiç de şaşırtıcı değildir, GSYH verilerine göre hizmetler sektörü
2014’de %4.1 büyüdükten sonra bu yıl ilk 9 aylık dönemde %4.4 oranında büyüme
göstermiştir.
n Yılın
ilk yarısında işgücü piyasasında gözlenen bozulma eğilimi durmuş görünse de, büyümenin kaynaklarının detaylarına bakıldığında
önümüzdeki dönemde belirgin bir iyileşme öngörülmemektedir. 2014
yılında büyüme %2.9 ile potansiyel büyüme oranının altında kalmış, bu yılın ilk
üç çeyreği sonunda ise sınırlı bir hızlanma ile %3.4 gibi beklentilerin
üzerinde ancak halen yetersiz bir büyüme hızıyla devam edilmektedir. Ayrıca, büyümenin
tarım-dışı sektörlerde (özellikle sanayi) daha zayıf kaldığı da gözlenmektedir.
Bu durum ise istihdamda belirgin ve kalıcı bir toparlanmanın önündeki en önemli
engel gibi görünmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder