n Ekim
ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) %75.5 ile önceki aya göre 0.4
puan azalırken, geçen yılın aynı ayının ise 0.6 puan üzerinde gerçekleşti. Söz
konusu veride büyük ölçüde mevsimsellik etkisinin gözlendiği bilinmektedir.
Genellikle, yılın ilk çeyreği yılın en düşük seviyelerini temsil ederken,
ikinci çeyrekten itibaren oranlar kademeli bir yükseliş eğilimine girmekte ve
Temmuz ayı ile başlayan üçüncü çeyrek yılın en güçlü dönemi olmaktadır. Ancak
kapasite kullanımındaki düşüşün mevsimselliğin ima ettiğinden farklı yönde
olduğunu belirtelim. Bir ek bilgi olarak da, önceki 8 yıl Ekim ayları
ortalamasının %75.5 olduğunu da iletelim. Ana alt gruplardaki gerçekleşme ise; Ara
Malları (%75.7), Yatırım Malları (%76.6) ve Tüketim Malları (%73.9) şeklinde
oluşurken, önceki aya göre artan tek grup tüketim malları oldu. Öte
yandan, bu gerçekleşme sonrası, yılın son çeyreğine, üçüncü çeyrek ortalaması (%75.5)
ile aynı düzeyde ancak ikinci çeyrek ortalaması (%74.7) üzerinde başlandığı
görülürken, bu değer %74.7 seviyesindeki geçen yılın son çeyrek ortalamasının
da üzerinde bulunuyor.
n Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış
KKO, Ekim ayında önceki ayın sert yükselişinin önemli bir kısmını geri aldı.
Ekim ayında önceki aya göre 0.8 puan azalışla %74.6 seviyesinde gerçekleşen
arındırılmış KKO, geçen yılın aynı ayının (%74.0) ise üzerinde oluştu. Aralık
2013’de %75.9 ile Kasım 2011’den bu yana geçen dönemin en yüksek kapasite
kullanımına ulaşılmış, sonrasında ise düşüş eğilimi Mart 2015’de %73.9’a ulaşıncaya
kadar hakim olmuştu. İkinci çeyrekte gözlenen toparlanma ile ortalama kapasite
kullanımı %74.7 seviyesinde oluşurken, üçüncü çeyrekte ise ortalama
kullanımın %75 düzeyine çıktığı gözlenmişti.
n Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ise
Ekim ayında düşüş eğilimine ara verdi ve önceki ay gördüğü Aralık 2012’den beri
en düşük seviyesinden bir miktar toparlanma gösterdi. Ekim
ayında önceki aya göre 1.4 puanlık artışla 100.5 seviyesine çıksa da, halen
Aralık 2012’den beri en zayıf ikinci değer işaret ederken, geçen yılın aynı
ayının değerlerinin belirgin olarak altında kalmaya da devam etti. İkinci
çeyrek ortalaması (107.3) ve üçüncü çeyrek ortalaması (102.7) geçen yıl aynı
çeyrek ortalamalarının belirgin altında kalmıştı. Son çeyreğin ilk ayında da bu
eğilim değişmedi.
n Ana eğilim açısından daha önemli olan, mevsim ve takvim
etkisinden arındırılmış RKGE ise Ekim ayında sert artış
gösterdi. Ekim seviyesi 103.2 ile önceki ayın 3.7
puan üzerinde gerçekleşirken, geçen yılın değerlerinin ise çok gerisinde kalmayı
da sürdürdü. Geçen yıl son çeyrek ortalaması 109.0 olurken, bu yıl ilk çeyrekte
ortalama 103.9’a, ikinci çeyrekte 102.7’ye ve üçüncü çeyrek ortalaması ise
101.8’e kadar gerilemişti. Alt endekslerde en sert artış, üretim hacmi ve
ihracat siparişi gelecek üç ay beklentilerinde gözlenirken, diğer tüm alt
endekslerde daha sınırlı artışlar gözlendi.
n Sonuç olarak, kapasite kullanımı ve
reel kesim güven endeksi önceki ay olduğu gibi çelişkili görünüm sunmaya devam
ederken, son dönem küresel ve yerel gelişmeleri de dikkate alarak büyüme
tahminimiz üzerindeki aşağı yönlü risklerin ağır basmakta olduğunu düşünmeyi
sürdürüyoruz. İmalat sanayi üretimi açısından çok önemli
bu iki öncü gösterge 2015 yılı ikinci çeyreği itibarı ile büyüme açısından ilk
çeyreğe benzer zayıf bir tablo çizmiş, ancak %3.8 düzeyinde yani ilk çeyrekten çok
daha güçlü bir büyüme gözlenmişti. Üçüncü çeyrekte söz konusu öncü göstergeler belirgin
bir güç kaybına işaret etmeye devam ederken, sanayi üretimi Temmuz ayındaki
zayıflığı Ağustos’ta telafi etmişti. Dolayısı ile kapasite kullanımının üçüncü
çeyrek için çizdiği olumlu tabloya ihtiyatlı yaklaştığımızı ve büyüme açısından
daha sağlıklı bir izlenim edinmek için aynı dönemin sanayi üretim verilerini
beklemeyi tercih etiğimizi vurgulamayı sürdürüyoruz. Sonuç olarak, bugün
itibarı ile %2.9 seviyesinde olan büyüme öngörümüzü korurken, gerek küresel
piyasalarda büyüme endişeleri kaynaklı çalkantıların ve gerekse Türkiye
piyasalarındaki olumsuz koşulların büyüme üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı
tuttuğunu düşünmekteyiz. Son OVP’de de bu yılın büyüme tahmini %4’den %3’e
çekilmişti.