15 Ekim 2015 Perşembe

Temmuz Ayı Hane Halkı İşgücü Verilerine İlişkin Değerlendirmemiz


n TÜİK verilerine göre Temmuz ayında işsizlik oranı %9.8’e yükselirken, tarım-dışı işsizlik oranı da %12.0’ye çıktı. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2015 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 103 bin kişi artarken, işsizlik oranı ise geçen yılın aynı ayına göre değişmedi. Tarım dışı işsizlik oranı da geçen yıl düzeyinde gerçekleşti. Önceki ay ise aynı oranlar sırası ile; %9.6 ve %11.7 düzeyindeydi. İşsizlik oranındaki artışın mevsimsellin gerektirdiği yönde (artış) ancak daha sınırlı boyutta gerçekleştiğini görüyoruz. Öte yandan, özellikle iç talebin seyri açısından önemli bir gösterge olarak izlediğimiz istihdamın yıllık artış hızının %3.5’e ve tarım-dışı istihdamın yıllık artış hızının %4.0’e yükseldiğini görmekteyiz ki, manşet verilere göre bir miktar daha olumlu bir tablo çizmektedir.

n İşsizlik ham verilerini sağlıklı değerlendirmek için dikkate almamız gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Mevsim etkilerinden arındırılmamış verilerin tarihsel gelişimine bakıldığında, genellikle işsizlik oranının yılın en düşük noktasını Haziran ayında gördüğü, bu ayı takiben de Şubat ayına kadar yükseliş eğilimine girdiği bilinen bir gelişmedir, yani mevsimsellik söz konusu oranların gelişiminde önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu nedenle işsizlik oranındaki yükselişin, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde gözlenip gözlenmediği trend açısından daha önemli bir unsur olmaktadır. Buna karşılık, istihdamın ekonomilerin gerek genişleme gerekse daralma dönemlerinde ancak bu döngü belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belirgin değişim gösteren bir üretim faktörü olması bu verinin öncü bir gösterge olmaktan çok, ekonomik aktivitedeki değişimlerin hanehalkı üzerindeki etkilerini gecikmeli olarak yansıtan bir veri olduğunu unutmamamızı da gerektiriyor.

n Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı %10.4’de yatay kalırken, tarım-dışı işsizlik oranı ise da %12.4’e geriledi. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı tarihi düşük seviyesini %8,1 ile Haziran 2012’de görmüş ve uzun süre yatay seyrettikten sonra 2013 yılında %9’a yükselmiş, bu döngüde gördüğü en yüksek seviye 2014 yılı Kasım ayında ulaştığı %10.6 olmuştu. Takip eden 5 aylık gerilemeden sonra ise Mayıs-Haziran artışlarıyla %10.4’e ulaşmıştı. Öte yandan, mevsimsellikten arındırılmış verilerde trend açısından istihdamdaki aylık değişimlerin daha fazla bilgi içerdiğini düşünüyoruz. Bize göre, aynen ABD verilerini piyasaların izlediği gibi, Türkiye’de de mevsimsellikten arındırılmış tarım-dışı istihdam aylık değişimi takip edilmelidir. Bu şekilde bakıldığında, Türkiye ekonomisinde 2012-2013 yıllarında aylık ortalama 70 bin kişilik güçlü sayılamayacak bir tarım-dışı istihdam yaratılmış, benzer şekilde 2014 yılında ortalama aylık artış 78 bin kişiyle önceki iki yıla yakın gerçekleşmişti. Bu yıl ise, tarım-dışı istihdamda, ilk çeyrekte ortalama aylık 55 bin kişilik zayıf artıştan sonra ikinci çeyrekte ortalama aylık 61 bin kişilik artışla sınırlı bir hızlanma gözlenmişti. Üçüncü çeyreğin ilk ayı olan Temmuz’da ise 84 bin kişilik istihdam artışı kaydedilmiştir. Diğer taraftan, mevsimsellikten arındırılmış işgücüne katılım oranı yeni tarihi zirve olan %51.5 seviyesine yükselmiş, bir yandan işsizlik oranındaki düşüşü engelleyen bir etken olarak çalışırken, bir yandan da iş bulma ümidinin arttığını düşündüren bir gelişme olmuştur. 

n Tarım-dışı istihdam artışında hizmetler sektörü lokomotif olmayı sürdürüyor, diğer sektörlerin katkısı ise yükselişte. Tarım dışı sektörlerde istihdam edilenlerin sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre gözlenen 837 bin kişi artışın, 649 bini hizmetler sektörü kaynaklı olurken, sanayi sektöründe 93 bin, inşaat sektöründe ise 95 bin kişilik istihdam artışı gözlenmiştir. Bu görünüm hiç de şaşırtıcı değildir, GSYH verilerine göre hizmetler sektörü 2014’de %4.1 büyüdükten sonra bu yıl ilk yarıda da %4.1 oranında büyüme göstermiştir.


n Önceki aylarda işgücü piyasasında gözlenen bozulma eğilimi bu ay ara vermiş gibi görünürken, büyümeye ilişkin gelişmelere bakıldığında ise yeniden bozulma eğilimine dönmesi daha olası görünmektedir. 2014 yılında büyüme %2.9 ile potansiyel büyüme oranının altında kalmış, bu yılın ilk yarısında ise sınırlı bir hızlanma ile %3.1 gibi yetersiz bir büyüme hızıyla devam edilmektedir. Ayrıca, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler büyüme hızında yeniden yavaşlamaya işaret etmektedir. Bu durum ise istihdamda aşağı yönlü bir seyrin hakim olabileceğini düşündürmektedir.   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder