26 Ekim 2015 Pazartesi

Ekim Ayı Kapasite Kullanımı ve Reel Kesim Güven Endeksi Gerçekleşmelerine İlişkin Değerlendirmemiz


n Ekim ayında imalat sanayi kapasite kullanım oranı (KKO) %75.5 ile önceki aya göre 0.4 puan azalırken, geçen yılın aynı ayının ise 0.6 puan üzerinde gerçekleşti. Söz konusu veride büyük ölçüde mevsimsellik etkisinin gözlendiği bilinmektedir. Genellikle, yılın ilk çeyreği yılın en düşük seviyelerini temsil ederken, ikinci çeyrekten itibaren oranlar kademeli bir yükseliş eğilimine girmekte ve Temmuz ayı ile başlayan üçüncü çeyrek yılın en güçlü dönemi olmaktadır. Ancak kapasite kullanımındaki düşüşün mevsimselliğin ima ettiğinden farklı yönde olduğunu belirtelim. Bir ek bilgi olarak da, önceki 8 yıl Ekim ayları ortalamasının %75.5 olduğunu da iletelim. Ana alt gruplardaki gerçekleşme ise; Ara Malları (%75.7), Yatırım Malları (%76.6) ve Tüketim Malları (%73.9) şeklinde oluşurken, önceki aya göre artan tek grup tüketim malları oldu. Öte yandan, bu gerçekleşme sonrası, yılın son çeyreğine, üçüncü çeyrek ortalaması (%75.5) ile aynı düzeyde ancak ikinci çeyrek ortalaması (%74.7) üzerinde başlandığı görülürken, bu değer %74.7 seviyesindeki geçen yılın son çeyrek ortalamasının da üzerinde bulunuyor.

n Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış KKO, Ekim ayında önceki ayın sert yükselişinin önemli bir kısmını geri aldı. Ekim ayında önceki aya göre 0.8 puan azalışla %74.6 seviyesinde gerçekleşen arındırılmış KKO, geçen yılın aynı ayının (%74.0) ise üzerinde oluştu. Aralık 2013’de %75.9 ile Kasım 2011’den bu yana geçen dönemin en yüksek kapasite kullanımına ulaşılmış, sonrasında ise düşüş eğilimi Mart 2015’de %73.9’a ulaşıncaya kadar hakim olmuştu. İkinci çeyrekte gözlenen toparlanma ile ortalama kapasite kullanımı %74.7 seviyesinde oluşurken, üçüncü çeyrekte ise ortalama kullanımın %75 düzeyine çıktığı gözlenmişti.  

n Merkez Bankası Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) ise Ekim ayında düşüş eğilimine ara verdi ve önceki ay gördüğü Aralık 2012’den beri en düşük seviyesinden bir miktar toparlanma gösterdi. Ekim ayında önceki aya göre 1.4 puanlık artışla 100.5 seviyesine çıksa da, halen Aralık 2012’den beri en zayıf ikinci değer işaret ederken, geçen yılın aynı ayının değerlerinin belirgin olarak altında kalmaya da devam etti. İkinci çeyrek ortalaması (107.3) ve üçüncü çeyrek ortalaması (102.7) geçen yıl aynı çeyrek ortalamalarının belirgin altında kalmıştı. Son çeyreğin ilk ayında da bu eğilim değişmedi.     

n Ana eğilim açısından daha önemli olan, mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış RKGE ise Ekim ayında sert artış gösterdi. Ekim seviyesi 103.2 ile önceki ayın 3.7 puan üzerinde gerçekleşirken, geçen yılın değerlerinin ise çok gerisinde kalmayı da sürdürdü. Geçen yıl son çeyrek ortalaması 109.0 olurken, bu yıl ilk çeyrekte ortalama 103.9’a, ikinci çeyrekte 102.7’ye ve üçüncü çeyrek ortalaması ise 101.8’e kadar gerilemişti. Alt endekslerde en sert artış, üretim hacmi ve ihracat siparişi gelecek üç ay beklentilerinde gözlenirken, diğer tüm alt endekslerde daha sınırlı artışlar gözlendi.      


n Sonuç olarak, kapasite kullanımı ve reel kesim güven endeksi önceki ay olduğu gibi çelişkili görünüm sunmaya devam ederken, son dönem küresel ve yerel gelişmeleri de dikkate alarak büyüme tahminimiz üzerindeki aşağı yönlü risklerin ağır basmakta olduğunu düşünmeyi sürdürüyoruz. İmalat sanayi üretimi açısından çok önemli bu iki öncü gösterge 2015 yılı ikinci çeyreği itibarı ile büyüme açısından ilk çeyreğe benzer zayıf bir tablo çizmiş, ancak %3.8 düzeyinde yani ilk çeyrekten çok daha güçlü bir büyüme gözlenmişti. Üçüncü çeyrekte söz konusu öncü göstergeler belirgin bir güç kaybına işaret etmeye devam ederken, sanayi üretimi Temmuz ayındaki zayıflığı Ağustos’ta telafi etmişti. Dolayısı ile kapasite kullanımının üçüncü çeyrek için çizdiği olumlu tabloya ihtiyatlı yaklaştığımızı ve büyüme açısından daha sağlıklı bir izlenim edinmek için aynı dönemin sanayi üretim verilerini beklemeyi tercih etiğimizi vurgulamayı sürdürüyoruz. Sonuç olarak, bugün itibarı ile %2.9 seviyesinde olan büyüme öngörümüzü korurken, gerek küresel piyasalarda büyüme endişeleri kaynaklı çalkantıların ve gerekse Türkiye piyasalarındaki olumsuz koşulların büyüme üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğunu düşünmekteyiz. Son OVP’de de bu yılın büyüme tahmini %4’den %3’e çekilmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder