10 Aralık 2015 Perşembe

2015 Yılı Üçüncü Çeyrek Milli Gelir Verilerine İlişkin Değerlendirmemiz

n Yılın üçüncü çeyreğinde milli gelir büyüme oranı %4.0 ile beklentilerin çok üzerinde gerçekleşirken, ilk üç çeyrek sonunda büyüme hızı %3.4’e yükseldi. 2015 yılının üçüncü çeyreğinde büyüme hızı %4.0 ile %2.7 düzeyindeki ortalama beklenti ve %2.4 olan beklentimizin üzerinde gelirken, önceki çeyrek büyümelerinde revizyon yapılmadı. Ekim ayında açıklanan yeni OVP'de 2015 yılı büyüme tahmini %3.0 olarak belirlenmiş, son beklenti anketinde piyasa ortalama beklentisi ise aynı düzeyde oluşmuştu.

n Büyüme trendinin gücüne ilişkin gösterge pozitif bölgede kalırken, önceki çeyreğe göre hafif yavaşlamaya işaret etti. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyrekten çeyreğe büyüme %1.3 düzeyinde gerçekleşirken, ulaşılan nokta yeni tarihi en yüksek seviyeye de işaret etti. Önceki çeyrekte %1.4 artış gözlenmişti. Trend analizlerinde genellikle son çeyrekte gerçekleşen çeyrekten çeyreğe büyüme hızı yıllıklandırılarak (sequential growth) değerlendiriliyor. Dolayısı ile, %5.3 düzeyindeki yıllıklandırılmış büyüme 2015 yılına güçlü bir momentum ile devam edildiğini düşündürdü.

n Üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH verileri, lokomotif sektörler olarak tarım ve hizmetleri öne çıkarmakta. İktisadi faaliyet kollarına göre sabit fiyatlarla gerçekleşen yıllık büyüme oranları üçüncü çeyrekte ana sektörler için; Tarım (%11.1), İmalat Sanayi (%1.3), İnşaat (%1.9), Hizmetler (%5.0), Ticaret (%0.4), Ulaştırma (%2.3) ve Finans-Sigorta Faaliyetleri (%13.8) şeklinde oluştu.

n Harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH verileri ise, yurtiçi tüketimin bir miktar hız kestiğini, dış talebin ise ufak da olsa büyümeye katkı yaptığını yansıttı. Harcamaların ana harcama gruplarına göre dağılımına bakıldığında ise; yurtiçi tüketim (%3.4), devletin nihai tüketim harcamaları (%7.8), devletin yatırım harcamaları (%0.5), özel yatırımlar (-%0.7), mal-hizmet ihracatı (-%0.6) ve mal-hizmet ithalatı (-%1.0) yıllık değişim gösterdiği izleniyor.

n Harcama grupları arasından büyümeye en yüksek katkının yurtiçi tüketim ve stok birikiminden geldiği izleniyor. Yılın üçüncü çeyreğinde büyümeye yüzde puan olarak katkılara göre bakıldığında; yurtiçi tüketim (+2.2), devletin nihai tüketim harcamaları (+0.8), devletin yatırım harcamaları (0.0), özel yatırımlar (-0.1), stok değişimleri (+1.0) ve net ihracat (+0.1) olarak gerçekleştiği gözleniyor.

n Özel yatırımlar dört çeyrek aradan sonra tekrar daralırken, dış talep üç çeyrek sonra büyümeye katkı yaptı. Üçüncü çeyrekte %0.7 gibi sınırlı bir oranda azalan özel yatırım harcamaları önceki dört çeyrekte de sırası ile %11.3, %2.1, %0.6 ve %2.2 oranında büyüme göstermişti. Bu bağlamda, büyüme kompozisyonu ve büyümenin sürdürülebilirliği açısından olumsuz bir gelişme olarak kaydedilebilir. Ayrıca bu eğilimin artan jeopolitik riskler ile küresel ekonomi ve piyasalardaki dalgalanmaların oluşturduğu belirsizlik ortamında devam edebileceğine ilişkin endişeler bir hayli fazladır. Öte yandan, önceki üç çeyreğin aksine, net dış talebin büyümeyi artıran bir unsur olarak çalıştığı görülmektedir. Son çeyrek öncü verileri, iç talebin güç kaybettiğini, ihracatın ise daha sınırlı gerilemeye devam ettiğini gösterdiğinden bu eğilimin devam edebileceğini düşündürmektedir. Öte yandan, toplam kamu harcamalarının (tüketim+yatırım) büyümeye katkısının muhtemelen Kasım’da tekrarlanan genel seçimlerle ilişkili olarak önceki çeyrek gibi 0.8 puan düzeyinde devam ettiğini görüyoruz ki, bunu sürdürülebilir bulmuyor ve mali denge açısından sağlıklı görmüyoruz. Büyümeyi önceki çeyrekte 2 puan aşağı çeken unsurlardan stoklardaki azalışın ise tekrar artışş yönüne döndüğü ve büyümeyi olumlu etkilediğini görüyoruz.

n Önümüzdeki dönem görünümünü ele aldığımızda; büyümenin 2015 yılının üçüncü çeyreğine benzer olabileceğini düşünüyoruz. 2014 yılında %2.9 oranında OVP tahminlerinin gerisinde kalan bir büyüme kaydedildikten sonra, 2015 yılının ilk çeyreğinde de beklentilerin üzerinde olsa da %2.5 ile sınırlı kalan bir büyüme oranı kaydedilmişti. İkinci çeyrekte ise büyüme %3.8’e doğru hızlanmış ve ilk yarıdaki büyüme hızını %3.15’e taşımıştı. Üçüncü çeyrek gerçekleşmesi ise sanayide öngörülen yavaşlamanın gerçekleşmesine karşılık tarım sektöründeki sürpriz büyüme sayesinde beklentileri aşmış durumda. Öte yandan, son çeyreğin ilk ayının (Ekim) güçlü sanayi üretim verileri büyümenin gücünü koruması anlamında ümit verici bir gelişmeye sahne oldu. Öte yandan, son çeyrek görünümü açısından diğer öncü göstergelere bakıldığında; Türkiye PMI endeksi mevsimsel düzeltilmiş Ekim-Kasım ortalaması (50.2) önceki çeyreğe göre (49.4) hafif yüksek oluşurken, MB Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) Ekim-Kasım ortalaması (107.0) da önceki çeyreğe göre (102.0) yükselmiş, kapasite kullanımı ortalaması %74.9 ile önceki çeyreğe (%75.0) göre çok hafif gerilemiş, tüketici güven endeksinde ise sert artışlar gözlenmişti. İhracatın (TİM verileri) ise aynı dönemde yıllık bazda %6 civarı daralması dış talep açısından olumsuzluğa işaret ederken, otomotiv, konut  ve beyaz eşya satışları ise önceki çeyreklere göre daha ılımlı artış eğilimindeydi.


n Sonuç olarak, sanayi üretiminin son çeyreğe daha güçlü girmesi ve tarım sektöründe öngörümüz üzerindeki büyüme nedeniyle, jeopolitik risklerin tırmanışa geçmesine rağmen, 2015 yılı büyüme tahminimizi %2.9’dan %3.5’e yükseltiyoruz. Bu yıl için iç talepte (özel tüketim ve yatırım) ılımlı bir toparlanma öngörümüzü gelişmeler doğrulamaya devam etse de, son dönemde finansal koşullarda yaşanan sıkılaşmanın da etkisiyle yılın ikinci yarısında kredi büyümesinin belirgin yavaşladığının görülmesi, iç talep açısından olumsuzluğa işaret etmektedir. Ayrıca, Türkiye-Rusya gerginliğinin karşılıklı ticari yaptırım uygulama aşamasına geçmesi de büyüme eğilimine olumsuz yansıyacaktır. Ayrıca, ihracatın Ekim’de gözlenen sınırlı toparlanmayı devam ettirememesi dış talep üzerindeki risklerin aşağı yönlü kalmayı sürdürdüğünü göstermektedir. Buna karşılık, GSYH hesaplamasında önemli belirleyiciliği olan sanayi üretiminin son çeyreğe beklediğimizden güçlü bir giriş yapmasını yukarı yönlü bir risk olarak izlemekte ve geçen yıl büyümeyi aşağı çeken tarım sektörünün ilk üç çeyrekte kaydettiği yüksek büyüme hızını yılın son çeyreğinde de koruyacağını düşünmekteyiz. Bu bağlamda, 2015 yılı büyüme tahminimizi %3.5 olarak revize ediyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder