23 Kasım 2015 Pazartesi

Küresel Ekonomi ve Piyasalara İlişkin Haftalık Değerlendirme (23 - 27 Kasım 2015)

FED, faiz artırım sürecini başlatmaya çok yakın olduğu mesajını verirken, piyasaların başlangıç stresini azaltmak amacıyla da dikkatleri faiz patikasına yöneltmeye çalıştı. Geride bıraktığımız hafta, beklendiği gibi, ABD Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Aralık ayı toplantılarında harekete geçeceği algılamasının yavaş yavaş bir kesinliğe dönüştüğü olaylar akışı gözlendi. Japonya Merkez Bankası (BOJ) ise teknik resesyona girildiğini gösteren milli gelir verilerine karşılık ilave parasal genişlemeye gitmekten kaçındı. Her ne kadar, gelişmiş ülkelerde açıklanan bazı veriler (ABD’de inşaat izinleri verisinin zayıflığı ve Euro Bölgesi’nde enflasyonun beklenenden yüksek gerçekleşmesi gibi) destekleyici yönde gerçekleşmemiş olsa da, haftaiçinde açıklanan FOMC ve ECB Ekim toplantısının tutanakları ve Draghi’nin konuşması ekonomistler ve piyasa oyuncuları tarafından yeterli kanıt olarak görüldü. Geçen hafta vurguladığımız gibi, FED, faiz artırım sürecini başlatmaya çok yakın olduğu mesajını verirken, piyasaların başlangıç stresini azaltmak amacıyla da dikkatleri faiz patikasına yöneltmeye çalıştı. Bu bağlamda, artırımların kademeli ve ılımlı olacağı ve erken başlanması durumunda daha sınırlı boyutta olabileceği mesajı net bir şekilde verildi. Hatta bu mesajı güçlendirmek amacıyla da, tutanakların en başında “denge reel faiz” konusundaki tartışmalara yer verildi ve söz konusu faizin son dönemde gerilediği ve sıfıra yakın seviyede olduğu belirtildi. Bu çaba etkili de oldu, tutanaklar “şahin” algılamasını güçlendirmezken, politika faizinin uzun vadede ulaşacağı seviyenin (terminal rate) korkulduğu kadar yüksek olmayacağı algısını güçlendirdi. Hatta, son olarak Eylül toplantısında %3.5’e indirilen FED üyelerinin uzun vade medyan tahmininin daha da aşağı çekilebileceği beklentisini doğurdu. Bir son dakika gelişmesi olarak da, FED, Pazartesi günü avans ve iskonto oranlarını görüşmek üzere önceden planlı olmayan acil bir toplantı gerçekleştireceğini duyurdu. Söz konusu oranların ele alındığı Eylül’deki son toplantıda her iki oran da 0.75 seviyesinde sabit bırakılmıştı. Bu oranlarda bir artış gerçekleşmesi durumunda Aralık toplantısı için politika faizinde de artış kesin gibi görünecektir.

BOJ yine pas geçti ama ECB’nin harekete geçeceğine yönelik beklentiler daha da güçlendi. FED’in tam tersi yönde hareket etmesi beklenen Merkez Bankaları’ndan BOJ, büyük olasılıkla üçüncü çeyrekte GSYH’deki daralmaya karşılık aynı veride yurtiçi tüketimin artış göstermesini dikkate alarak ilave parasal genişlemeden kaçındı. ECB ise, gerek son toplantı tutanaklarında gerekse Draghi’nin hafta içindeki son konuşmasındaki vurgularıyla mevduat faizini indirme ve tahvil alım miktarını artırma silahlarını Aralık toplantısında kullanacağı algısını güçlendirdi. Bu konudaki minimum beklenti şu an zaten negatif olan mevduat faizinin 10 baz puan daha aşağı çekilmesi, aylık tahvil alım programının miktarının 10 milyar Euro artırılması ve program süresinin 6 ay uzatılması şeklindedir. Dolayısı ile, ECB’nin elinde ek bir silah olarak beklenenden daha agresif kararlar alarak pozitif sürpriz yapma imkanı da bulunmaktadır. Nitekim, geçen hafta öngördüğümüz gibi paritenin zayıflama eğilimi devam etmiş 1.0650 seviyelerine kadar geri çekilme gözlenmiştir. Paritenin ilk etapta, önceki en düşük seviyesi olan 1.05 desteğini test etmesi beklentimiz devam etmektedir.

Şükran günü tatili nedeniyle veri açısından yoğun olmayan haftada, ABD’de olağanüstü FED toplantısı ve GDP verisi, dünya genelinde Flash PMI endeksleri öne çıkıyor. Yukarıda bahsettiğimiz fiyatlamalar açısından ise, 23-27 Kasım haftasında açıklanacak önemli veriler bulunmaktadır. ABD’de şükran günü kutlamaları nedeniyle piyasalar Perşembe-Cuma kapalı görünürken, Pazartesi günü açıklanacak olan Flash PMI ve mevcut konut satışları, Salı GDP ikinci tahmini, Çarşamba ise dayanıklı tüketim siparişleri, yeni konut satışları ve Hizmetler Flash PMI endeksi öne çıkmaktadır. Öte yandan, FED yetkililerinin geçen haftaki yoğun demeç akışından sonra bu hafta planlamış bir konuşma bulunmamaktadır. Euro Bölgesi’nde ise Pazartesi günü Flash PMI endeksleri, Salı GDP ve IFO verileri, Cuma ise Almanya perakande satış verisi ilgi çekebilir. Ayrıca, hafta başında Coeure ve Mersch gibi önde gelen ECB yetkililerinin açıklamaları dikkatle izlenecektir. Bana göre, haftanın en önemli verisi, önemli bir öncü gösterge olan Kasım ayı Flash PMI endeksi gerçekleşmeleri olacaktır. ABD ve Euro Bölgesi dışında, Japonya ve Çin gibi küresel büyüme açısından önemli ülkeler için de açıklanacak, büyüme algılaması açısından belirleyici olacaktır.


Paris’teki terör eyleminin yansımaları sınırlı kalırken, Mali ve Belçika’daki yeni gelişmeler konuyu gündemden indirmiyor. Son olarak ise, piyasaların normal işleyişine ait olan yukarıdaki değerlendirmelerimiz dışında, Cuma günü Mali’de gerçekleşen terör eylemi ve Belçika’da terör eylemi beklentisi nedeniyle verilen alarm durumu öne çıkmaktadır. Piyasaların özellikle hisse senedi işlemlerinde Paris saldırısına verdiği olumsuz tepki sınırlı kalmış, hatta belirgin yükselişler gözlenmişti. Bunda, portföy akımları açısından yılın son aylarının olumlu mevsimselliğinin etkisi ağır basmış da olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder