n TÜİK
verilerine göre Ağustos ayında işsizlik oranı %10.1’e yükselirken, tarım-dışı
işsizlik oranı da %12.4’e çıktı. Türkiye genelinde işsiz
sayısı 2015 yılı Ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 114 bin kişi
artarken, işsizlik oranı ise geçen yılın aynı ayı düzeyinde gerçekleşti. Tarım
dışı işsizlik oranı ise geçen yıldan 0.1 puan yüksek gerçekleşti. Önceki ay ise aynı oranlar sırası
ile; %9.8 ve %12.0 düzeyindeydi. İşsizlik oranındaki artışın mevsimsellin
gerektirdiği yönde (artış) ve boyutta gerçekleştiğini görüyoruz. Öte yandan,
özellikle iç talebin seyri açısından önemli bir gösterge olarak izlediğimiz
istihdamın yıllık artış hızının %3.2’ye ve tarım-dışı istihdamın yıllık artış
hızının %3.1’e yükseldiğini görmekteyiz ki, manşet verilere göre bir miktar daha
olumsuz bir tablo çizmektedir.
n İşsizlik
ham verilerini sağlıklı değerlendirmek için dikkate almamız gereken bazı
özellikler bulunmaktadır. Mevsim etkilerinden arındırılmamış
verilerin tarihsel gelişimine bakıldığında, genellikle işsizlik oranının yılın
en düşük noktasını Haziran ayında gördüğü, bu ayı takiben de Şubat ayına kadar
yükseliş eğilimine girdiği bilinen bir gelişmedir, yani mevsimsellik söz konusu
oranların gelişiminde önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu nedenle işsizlik
oranındaki yükselişin, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde gözlenip
gözlenmediği trend açısından daha önemli bir unsur olmaktadır. Buna karşılık,
istihdamın ekonomilerin gerek genişleme gerekse daralma dönemlerinde ancak bu
döngü belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belirgin değişim gösteren bir
üretim faktörü olması bu verinin öncü bir gösterge olmaktan çok, ekonomik
aktivitedeki değişimlerin hanehalkı üzerindeki etkilerini gecikmeli olarak
yansıtan bir veri olduğunu unutmamamızı da gerektiriyor.
n Mevsimsellikten
arındırılmış işsizlik oranı %10.4’de yatay kalırken, tarım-dışı işsizlik oranı
da %12.5’de kaldı. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik
oranı tarihi düşük seviyesini %8,1 ile Haziran 2012’de görmüş ve uzun süre
yatay seyrettikten sonra 2013 yılında %9’a yükselmiş, bu döngüde gördüğü en
yüksek seviye 2014 yılı Kasım ayında ulaştığı %10.6 olmuştu. Takip eden 5 aylık
gerilemeden sonra ise Mayıs-Haziran artışlarıyla %10.4’e ulaşmıştı. Öte yandan,
mevsimsellikten arındırılmış verilerde trend açısından istihdamdaki aylık
değişimlerin daha fazla bilgi içerdiğini düşünüyoruz. Bize göre, aynen ABD
verilerini piyasaların izlediği gibi, Türkiye’de de mevsimsellikten
arındırılmış tarım-dışı istihdam aylık değişimi takip edilmelidir. Bu şekilde
bakıldığında, Türkiye ekonomisinde 2012-2013 yıllarında aylık ortalama 70 bin
kişilik güçlü sayılamayacak bir tarım-dışı istihdam yaratılmış, benzer şekilde
2014 yılında ortalama aylık artış 78 bin kişiyle önceki iki yıla yakın gerçekleşmişti.
Bu yıl ise, tarım-dışı istihdamda, ilk çeyrekte ortalama aylık 50 bin
kişilik zayıf artıştan sonra ikinci çeyrekte ortalama aylık 54 bin kişilik
artışla sınırlı bir hızlanma gözlenmişti. Üçüncü çeyreğin ilk ayı olan
Temmuz’da 83 bin kişilik istihdam artışı kaydedilmişti. Ağustos’ta ise 70 bin
kişilik istihdam kaybı gözlendi. Diğer taraftan, mevsimsellikten arındırılmış
işgücüne katılım oranı önceki ayki tarihi zirvesinden bir miktar gerilemiş, bir
yandan işsizlik oranındaki artışı sınırlayan bir etken olarak çalışırken, bir
yandan da iş bulma ümidinin hafif azaldığını düşündüren bir gelişme
olmuştur.
n Tarım-dışı
istihdam artışında hizmetler sektörü lokomotif olmayı sürdürüyor, sanayide ise
istihdam kaybı var. Tarım dışı sektörlerde istihdam edilenlerin
sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre gözlenen 623 bin kişi artışın, 567
bini hizmetler sektörü ve 61 bini inşaat sektörü kaynaklı olurken, sanayi
sektöründe 5 bin kişilik istihdam azalışı gözlenmiştir. Bu görünüm hiç de
şaşırtıcı değildir, GSYH verilerine göre hizmetler sektörü 2014’de %4.1
büyüdükten sonra bu yıl ilk yarıda da %4.1 oranında büyüme göstermiştir.
n Önceki
aylarda işgücü piyasasında gözlenen bozulma eğilimine ilave bir derinleşme
gelmese de, büyümeye ilişkin gelişmelere bakıldığında önümüzdeki dönemde bunun
gözlenmesi daha olası görünmektedir. 2014 yılında büyüme %2.9
ile potansiyel büyüme oranının altında kalmış, bu yılın ilk yarısında ise
sınırlı bir hızlanma ile %3.1 gibi yetersiz bir büyüme hızıyla devam
edilmektedir. Ayrıca, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler ve sanayi
üretiminin görünümü büyüme hızının %2.5 civarına yavaşlayacağına işaret
etmektedir. Bu durum ise istihdamda aşağı yönlü bir seyrin hakim olabileceğini düşündürmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder