15 Ocak 2016 Cuma

İşsizlik oranı yönünü tekrar yukarı çevirdi, asgari ücret şoku da bu eğilimi güçlendirebilir

TÜİK verilerine göre Ekim ayında işsizlik oranı %10.5’e yükselirken, tarım-dışı işsizlik oranı da %12.6’ya çıktı. Türkiye genelinde işsiz sayısı 2015 yılı Ekim döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 104 bin kişi artarken, işsizlik oranı ise geçen yılın aynı ayından 0.1 puan yüksek gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı da geçen yıldan 0.1 puan yukarıda oluştu. Önceki ay ise aynı oranlar sırası ile; %10.3 ve %12.4 düzeyindeydi. İşsizlik oranındaki artışın mevsimselliğin gerektirdiği yönde (artış) ancak daha yüksek boyutta gerçekleştiğini görüyoruz. Öte yandan, özellikle iç talebin seyri açısından önemli bir gösterge olarak izlediğimiz istihdamın yıllık artış hızının %2.7’ye ve tarım-dışı istihdamın yıllık artış hızının %3.1’e indiğini görmekteyiz ki, manşet verilere göre bir miktar daha olumsuz bir tablo çizmektedir.

İşsizlik ham verilerini sağlıklı değerlendirmek için dikkate almamız gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Mevsim etkilerinden arındırılmamış verilerin tarihsel gelişimine bakıldığında, genellikle işsizlik oranının yılın en düşük noktasını Haziran ayında gördüğü, bu ayı takiben de Şubat ayına kadar yükseliş eğilimine girdiği bilinen bir gelişmedir, yani mevsimsellik söz konusu oranların gelişiminde önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu nedenle işsizlik oranındaki yükselişin, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde gözlenip gözlenmediği trend açısından daha önemli bir unsur olmaktadır. Buna karşılık, istihdamın ekonomilerin gerek genişleme gerekse daralma dönemlerinde ancak bu döngü belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belirgin değişim gösteren bir üretim faktörü olması bu verinin öncü bir gösterge olmaktan çok, ekonomik aktivitedeki değişimlerin hanehalkı üzerindeki etkilerini gecikmeli olarak yansıtan bir veri olduğunu unutmamamızı da gerektiriyor.

Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı %10.6’ya çıkarak son 11 ayın en yüksek seviyesinde, tarım-dışı işsizlik oranı da %12.7’ye ulaştı. Mevsimsellikten arındırılmış işsizlik oranı tarihi düşük seviyesini %8,1 ile Haziran 2012’de görmüş ve uzun süre yatay seyrettikten sonra 2013 yılında %9’a yükselmiş, bu döngüde gördüğü en yüksek seviye 2014 yılı Kasım ayında ulaştığı %10.6 olmuştu. Takip eden 5 aylık gerilemeden sonra ise Mayıs-Haziran artışlarıyla %10.4’e ulaşmıştı. Ekim’de ise 0.2 puanlık artışla yine %10.6’ya vardı. Öte yandan, mevsimsellikten arındırılmış verilerde trend açısından istihdamdaki aylık değişimlerin daha fazla bilgi içerdiğini düşünüyoruz. Bize göre, aynen ABD verilerini piyasaların izlediği gibi, Türkiye’de de mevsimsellikten arındırılmış tarım-dışı istihdam aylık değişimi takip edilmelidir. Bu şekilde bakıldığında, Türkiye ekonomisinde 2012-2013 yıllarında aylık ortalama 70 bin kişilik güçlü sayılamayacak bir tarım-dışı istihdam yaratılmış, benzer şekilde 2014 yılında ortalama aylık artış 78 bin kişiyle önceki iki yıla yakın gerçekleşmişti. Bu yıl ise, tarım-dışı istihdamda, ilk çeyrekte ortalama aylık 52 bin kişilik zayıf artıştan sonra ikinci çeyrekte ortalama aylık 55 bin kişilik ve üçüncü çeyrekte ise ortalama 62 bin kişilik istihdam artışı ile toparlanma gözlenmişti. Yılın son çeyreğine ise 54 bin kişilik daha sınırlı artışla başlandı. Diğer taraftan, mevsimsellikten arındırılmış işgücüne katılım oranı %51.5 ile 0.1 puan gerilerken, bir yandan işsizlik oranındaki artışı sınırlayan bir etken olarak çalışırken, bir yandan da iş bulma ümidinin azaldığını düşündüren bir gelişme olmuştur. 

Tarım-dışı istihdam artışında hizmetler sektörü lokomotif olmayı sürdürüyor, sanayinin katkısı ise çok sınırlı. Tarım dışı sektörlerde istihdam edilenlerin sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre gözlenen 616 bin kişi artışın, 565 bini hizmetler sektörü ve 41 bini inşaat sektörü kaynaklı olurken, sanayi sektöründe 10 bin kişilik daha sınırlı istihdam artışı gözlenmiştir. Bu görünüm hiç de şaşırtıcı değildir, GSYH verilerine göre hizmetler sektörü 2014’de %4.1 büyüdükten sonra bu yıl ilk 9 aylık dönemde %4.4 oranında büyüme göstermiştir.


İşgücü piyasasında bozulma eğilimi tekrar başlamış görünürken, yüksek asgari ücret artışının olumsuz yansımaları 2016’da bu eğilimi güçlendirebilir. 2014 yılında büyüme %2.9 ile potansiyel büyüme oranının altında kalmış, bu yılın ilk üç çeyreği sonunda ise sınırlı bir hızlanma ile %3.4 gibi beklentilerin üzerinde ancak halen yetersiz bir büyüme hızıyla devam edilmektedir. Ayrıca, büyümenin tarım-dışı sektörlerde (özellikle sanayi) daha zayıf kaldığı da gözlenmektedir. Asgari ücrette gerçekleşen yüksek artışın, her ne kadar maliyetin bir kısmı Hazine tarafından yüklenilse de, istihdama olumsuz yansıma riski 2016’da etkisini gösterebilir.    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder