Enflasyonda geçen yılın baz etkisi nedeniyle yükseliş devam etti ancak ayrıntılara inildiğinde temel enflasyon eğiliminde rahatlatıcı gelişmeler vardı. Aylık artışın beklentilerin altında kalmasındaki en önemli etken ise, telefon arama ücretlerinde gerçekleşen sürpriz düşüştü. Sabit hatlardan GSM aramalarında gerçekleşen % 11.5 düşüşün TÜFE’ye azaltıcı etkisi 0.25 puan civarında oldu. Bu düşüş aynı zamanda en başta TCMB’nin favori göstergesi (I) olmak üzere çekirdek enflasyon göstergelerindeki yükselişi de sınırladı. Böylece yıllık TÜFE % 9.6’dan % 10.1’e yükselirken, çekirdek (I) yıllık artışı % 5.4’den % 5.7’e sınırlı bir artış gösterdi. Bilindiği gibi, son aylardaki enflasyon dalgalanmasında 2009 yılının Mart ayının ortasında yürürlüğe konan, daha sonra Haziran ayında kısmen ve Ekim ayında tamamen geri alınan geçici vergi indirimlerinin etkisi bulunmaktaydı. Bu nedenle, temel enflasyon göstergelerinde Mart ve Nisan ayında yukarı yönlü, Haziran, Temmuz ve Ekim aylarında ise aşağı yönlü bir etki görülecekti. Örneğin; Merkez Bankası Nisan ayında sadece bu vergi etkisi nedeniyle çekirdek (I) göstergesinin yıllık değişiminin 0.8 puan artış göstermesini beklediğini Enflasyon Raporu’nda vurgulamıştı. Dolayısı ile, çekirdek artışının sınırlı kalmasının TCMB’yi de biraz olsun rahatlattığını söyleyebiliriz.
Et fiyatlarındaki yükselişin Nisan ayında da devam ettiği gözlenirken, bu nedenle işlenmemiş gıda fiyatlarının yıllık artışının % 18.9’a yükseldiği izlendi. Buna karşılık, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı % 3.6’ya geriledi. Et fiyatlarının TÜFE içindeki ağırlığı % 4.9 civarındadır. Buradaki artışın yıllık enflasyona katkısı Mart sonunda 1.7 puan olarak TCMB tarafından açıklanmıştı. Bu son yükselişle katkının 2 puana yaklaştığını düşünüyorum. Bu nedenle önümüzdeki aylarda hükümet tarafından alınan et ithalatı kararının fiyatlara ne ölçüde yansıyacağı buradan enflasyona yansıyacak düşüş açısından önem taşımaktadır. Üretici fiyatlarındaki sert artışın ise büyük ölçüde tarım fiyatlarından kaynaklanması nedeniyle gıda grubu dışında tüketici fiyatları açısından büyük bir baskıya işaret etmediğini düşünüyorum.
Böylece ekonomideki canlanmanın hız kazanmasına rağmen enflasyon görünümünün Nisan ayında göreceli bir iyileşme gösterdiği söylenebilir. Yıllık enflasyonun önümüzdeki aylarda % 10 seviyelerinde seyredeceğini ve yılın 4. çeyreğine kadar yüksek seviyelerde kalacağını düşünüyorum. Baz etkisinin yılın son çeyreğinden itibaren olumlu yönde etkili olmasıyla TÜFE’nin yıl sonuna doğru % 8.0 seviyesine gerilemesi de söz konusu olabilir. Hatırlanacağı gibi, Merkez Bankası’nın yılın son çeyreğine kadar faizleri düşük seviyelerde bırakma yönündeki kararlı tutumu sebebiyle ilk faiz artırımının Ekim’de başlayacağı ve 2010’un tamamında artırımların 150 baz puan olacağı yönündeki orijinal tahminime geri dönmüştüm. Nisan ayı enflasyonu da Merkez Bankası’nın bu yöndeki görüşünü destekler niteliktedir. Enflasyonun temel eğilimi önümüzdeki aylarda da ekonomideki ısınmaya rağmen görece düşük seviyelerde kalmaya devam ederse Merkez Bankası’nın tahminleri doğrultusunda, yılın son çeyreğine kadar faizleri düşük tutması imkan dahilinde olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder