6 Ekim 2009 Salı

Merkez’de indirim sezonu devam ediyor...

“Faizlerdeki düşüş hiç bitmeyecek gibi” başlıklı önceki yazımda, faizlerde aşağı yönlü riski artıran gelişmelere değinmiş, özellikle Merkez Bankası’nın mevcut toparlanmayı nasıl değerlendirdiğinin önemli olacağını vurgulamıştım. Gerek Banka tarafından yapılan son değerlendirmeler ve gerekse Eylül enflasyonu görünümü bu düşüncemi desteklemiştir. Öncelikle, enflasyonun aleyhteki baz etkisine (2008 Eylül ayında TÜFE enflasyonundaki mevsimsel düzeltilmiş aylık artış % 0.2 ile 2008 ortalaması olan % 0.8’in belirgin olarak altındaydı) rağmen yıllık enflasyonun yükselmemesini olumlu bir gelişme olarak görük. Bu görünümde gıda gibi dışsal kalemlerden çok giyim gibi tüketim talebine hassas alanların etkili olması ve çekirdek fiyat göstergelerindeki düşüşün sürmesi, temel enflasyon dinamiklerinin beklenenden biraz daha iyi bir görünüm sergilediğine işaret etmektedir.

Ekonomik aktivitedeki toparlanma için çizilebilecek tablo ise şu şekildedir;
Genel olarak IMF raporlarında dünya için çizilen toparlanma senaryosu, ağır, kredi kısıtlı ve bir süre için istihdam yaratmayan bir büyüme niteliklerini taşımaktadır. Küresel büyüme tahminleri 2010’da % 3 ve 2011-2014 ortalamasında % 4 ile önceki yıllar dünya büyüme ortalamasının altında kalarak, ülkelerin bir süre daha potansiyelinin altında büyüme gösterebileceğini yansıtmaktadır. Toparlanmanın daha güncel olarak nasıl seyrettiği konusundaki değerlendirmeyi ise, favori öncü göstergelerimin başında gelen Satınalma Yöneticileri Endeksleri (PMI) üzerinden yapabilirim. Buna göre, Eylül ayında PMI endeksinin gelişmiş ve gelişmekte olan bir çok ülkede genişleme ve daralma dönemlerini ayıran 50 seviyesinin üzerinde kalmayı sürdürdüğü, ancak krizden çıkışın ilk aylarında görülen senkronize güçlü aylık yükselişlerin yerini daha sınırlı yükseliş veya sınırlı düşüşlerin aynı anda gözlendiği, yani toparlanmanın hız kestiği gibi bir görünüme bıraktığını izliyorum. ABD önceki aya göre düşüşe rağmen 52.6 ve Japonya 54.5 ile 50’nin belirgin üzerindeki yerlerini korurken, Euro Bölgesi ve İngiltere 50’nin hafif altında konumlanmış durumda. Gelişmekte olan ülkelerde ise, Çin (54.3), Hindistan (55.0) ve Rusya (52.0) ile imalat sektörlerinde büyümenin sürdüğünü yansıtmıştır. Türkiye PMI endeksi ise iki aydır gerilemesine rağmen 53.3 ile ılımlı bir toparlanmanın yaşandığını göstermiştir. Sonuç olarak, toparlanmanın yavaş ve kademeli devam ettiği bir senaryo halen mevcut görünümü en iyi yansıtan senaryo gibi durmaktadır.

Son Para Politikası Kurulu toplantı tutanaklarında Merkez Bankası, bir yandan küresel risk iştahındaki artış ve Türkiye’nin risk priminde ek iyileşme olması durumunda faiz indirimlerinin önceden öngörülene kıyasla daha uzun sürmesi ihtimali üzerinde durmuş, bir yandan da toparlanmanın gücüne bağlı olarak faiz indirimlerinin hızının yavaşlatılabileceği yönünde sinyal vermişti. Yukarıda aktardığımız gelişmelerin, faiz indirimlerine en azından Ekim ayı için önceki hızında devam edilmesi yönünde destek verdiğini düşünüyorum. Gösterge bono faizinin % 8’in hafif altına inmesi, Ekim’de 50 baz puan indirime gidilmesi sonraki aylarda da indirime devam edilmesi beklentisinin satın alındığını yansıtmaktadır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder