2 Haziran 2009 Salı

Bütçede açık vererek kalıcı büyüme sağlanmaz..

Değerlendirmemize geçmeden önce lütfen Bernanke'nin Washington Post'ta çıkan mali sürdürülebilirliğe ilişkin kısa yorumunu okuyun...

A large budget deficit will result in a sustained economic crisis, Federal Reserve Chairman Ben Bernanke said in congressional testimony. While acknowledging that Congress and the Obama administration were using the deficit to address short-term problems, Bernanke warned that "unless we demonstrate a strong commitment to fiscal sustainability in the longer term, we will have neither financial stability nor healthy economic growth." The deficit is expected to double to more than 82% of the U.S. economy by the end of the next decade.

Türkiye’nin kısa vadeli sapmaları ileride telafi edecek kapsamlı bir orta vadeli mali program açıklaması ve/veya IMF ile yeni bir program üzerinde anlaşması geciktikçe bütçe ve borç stoku üzerindeki risklerin artmakta olduğunu uzun süredir vurgulamaktayız. Bu bağlamda geçen haftanın yeni gelişmelerinin bu riski belirginleştirdiğini izledik. Bunlardan ilki, doğrudan bütçe açığını artıracak ve belediyeleri finansman açısından rahatlatacak olan yeni düzenlemeydi. Buna göre, belediyelerin genel bütçe vergi gelirleri üzerinden ayrılan paylarından vergi ve sosyal güvenlik primi gibi borçlarına karşılık Mayıs, Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında kesinti yapılmaması kararı alındı. Daha önce 2007 ve 2008’de de kısa dönemli tekrarlanan bu düzenlemenin bütçe açığını 1.2 mlr TL civarında artırması bekleniyor. Bu yılın başında belediyelere ayrılan gelir payının artırılması bile IMF ile problem alanlarından birini oluştururken bir de belediye harcamalarını artıracak bu yeni düzenlemenin yapılması işleri daha da karıştıracak gibi görünüyor. İkinci düzenleme ise, doğrudan bütçe açığı üzerinde olmasa da borç dinamikleri açısından olumsuz yansımaları olması beklenen yeni özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi (DIBS) ihracı kararıydı. Kredi Garanti Fonu’na (KGF) 1 milyar TL kaynak aktarmak için oluşturulan tasarıya verilen önerge ile TMO’ya 2.57 milyar TL kaynak aktarımını sağlayan düzenleme eklendi. Tasarı ile TMO Genel Müdürlüğü 2009 yılı finansman açığının karşılanması için Hazine Müsteşarlığı’nca ikrazen özel tertip devlet iç borçlanma senedi ihraç edebilecek.

Bilindiği gibi, bu tip tahvil ihraçları nakit-dışı ihraçlar olarak nitelendiriliyor ve Hazine’nin nakit bazlı bütçe dengesi veya Maliye’nin bütçe dengesi üzerinde bir etkisi olmazken, buna karşılık iç borç stokunun yükselmesini getiriyor. Bu enstrümanlar 2001 krizi sonrasında bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması sırasında yoğun olarak kullanılmış ve kamu bankaları ile TCMB’ye yüklü boyutlarda verilmişti. Bu ihraçlar kamu bankalarına kriz öncesi oluşan görev zararlarına istinaden verilirken, TCMB’ye de verilmesi gereği Bankanın diğer bankalardan nakit karşılığı tahvil alımı yapması (sermaye enjeksiyonu) nedeniyle oluşmuştu. Eski verilere yeniden baktığımızda, 2001 sonunda nakit-dışı borç stokunun 49.5 mlr TL’ye ulaştığını böylece iç borç stokunu yeni milli gelir serisine oranla % 79’a fırlattığını ve borç sürdürülebilirliği endişelerini körüklediğini hatırladık. Bugün ise söz konusu nakit-dışı stok Nisan sonunda 25.9 mlr TL’ye kadar gerilemiş ancak önemli bir kısmı halen tasfiye edilemediğinden bu dönemde borç stokunun oransal olarak daha belirgin gerilemesine engel olmuştur. TMO ihraçları eğer diğer kurumlara da yaygınlaşırsa ne yazık ki bize o günleri daha fazla hatırlatmaya başlayacaktır. İç borç stoku verilerinin ayrıntılarına baktığımızda, bu son ihraç öncesinde de, TMO'ya "görev zararı" ve "sermaye" için 4.3.2009 tarihinde 1 yıl vadeli yaklaşık 1 mlr TL’lik senet ihracı gerçekleştirildiği; ancak aynı ay içinde söz konusu senedin tamamının erken itfa edilerek TMO’ya nakit olarak aktarıldığı izlenmektedir.

Yukarıda bahsettiğimiz iki düzenlemenin farklı etkilerini tespit etmiş olsak da, nihayetinde bu doğrultuda alınan kararların, hele ki yukarıdaki örnekteki gibi nakit-dışı riskler nakde dönüşürse, Hazine’nin daha fazla borçlanması olarak sonlanacağı, açıktır.

Not: Bu yazı 2 Haziran'da Referans Gazetesi'nde yayınlanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder