Bu haftanın kritik verilerinin (II. Çeyrek GSYH ve Temmuz sanayi üretimi) büyüme görünümünü yeniden değerlendirmek için önemli bilgiler getirmesini bekliyorum demiştim.İlk olarak, bugün Temmuz ayı sanayi üretim endeksi açıklanacaktır. Bunun öncesinde TÜİK tarafından açıklanan Haziran ayı takvim ve mevsim etkilerinden arındırılmış endeksin değişimi aylık % 0.4 düşüşe işaret etmiş, üretimdeki Mart dibinden sonra görülen toparlanmanın çok sınırlı kaldığını göstermiştir. Nisan 2008 - Mart 2009 döneminde görülen kümülatif % 18.9 düzeyindeki üretim kaybına karşılık, takip eden üç ayda artış % 0.7 düzeyinde kalmıştır. Temmuz ayına ilişkin anketler yıllık üretim azalışı ortalama beklentisini Haziran’a benzer şekilde % 9.5 civarında göstermektedir. Böyle bir gerçekleşme bile mevsimsel düzeltilmiş olarak aylık % 1 artışa işaret etmektedir. Yani gerçekleşme bu seviyelerden belirgin olarak sapmadıkça üretimde en kötü noktaya göre toparlanmanın devam ettiği, ancak gerçekleşen toparlanmanın zayıf kaldığı teyit edilmiş olacaktır.
Geçen hafta açıklanan daha güncel veriler bu zayıflığın Ağustos’ta da devam ettiğini göstermiştir. Yıllık bazda sert daralışını sürdüren ihracat dış talep yetersizliğini yansıtırken, Cuma günü açıklanan Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin verilerine göre, otomotiv satışlarının Ağustos’ta yıllık olarak % 13.7 oranında azalması iç talepteki yetersizliğe işaret etmiştir. Böylece, daralma Temmuz ayındaki % 34.8 değerine göre hız kesmiş olsa da, vergi indirimlerinin azalmasıyla son iki aydır devam etmektedir. Bu hafta 10 Eylül’de açıklanacak Tüketim Endeksi de yurtiçi talep açısından önemli bilgiler getirecektir.
Yukarıda bahsettiklerimin yine 10 Eylül’de açıklanması beklenen ikinci çeyrek GSYH gerçekleşmeleri açısından bir önemi yoktur. Zira, bu dönemde sanayi üretiminin yıllık bazda % 15 gerilediği bilinmektedir. Bu gelişmeyi hesaba katan tahminlerden oluşan anketler (Reuters, CNBC-e) ikinci çeyrekte % 8 civarında ortalama daralma beklentisine işaret etmektedir. Ancak üçüncü çeyreğe nasıl bir üretim görünümü ile başlandığı önemli olacaktır. Her ikisinde de beklenenden zayıf bir tablo çıkarsa, şu an için anketlerde ortalama olarak % 5.5 düzeyinde görülen 2009 yılı daralma tahminlerinin ve daha önemlisi 2010 yılı büyüme tahminlerinin aşağı çekilmesi söz konusu olabilecektir. Bu verilerin en geç bir ay içinde nihayetlenmesi beklenen orta vadeli planın makro çerçevesi için de belirleyici olması beklenirken, daha önce KEP’te % 3.6 olarak belirlenen resmi daralma tahmininin % 6 ya da daha farklı seviyelere revize edilmesine kapı açabilecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder