14 Eylül 2010 Salı

Mali disipline yönelik endişeli bekleyişin sonu mu?...

Anayasa değişiklikleri için gerçekleştirilen referandumun teknik içeriği nedeni ile hükümet için bir güvenoyu yoklamasına dönüşmesi baştan beri muhalefetin en önemli stratejisi ve umuduydu. Bir kaç madde dışında kimsenin karşı çıkmayacağı, hatta Anayasa Mahkemesi’nden de ciddi bir veto yemeyen anayasa değişikliklerine yönelik referandumda, ancak böylesi bir cepheleşmede “hayır” oylarının ağır basması beklenebilirdi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Böylece az farklı “evet” veya “hayır” sonuçlarında olası görülen, hükümetin daha popülist yaklaşımlara yani mali disiplini olumsuz etkileyecek kararlara yönelmesi riski, bayağı azaldı. Buna karşılık, farklı “evet” durumunda bahsedilen erken seçim senaryosu ise önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamalara bağlı olacaktır. Şu anda en güçlü olasılık, Temmuz 2011 olarak görülen seçim tarihini Nisan veya Mayıs aylarına çekmek gibi görünüyor. Herhalde bu tarihe erken seçim demek uygun olmaz ve ekonomi açısından belirsizliklerin uzamasından daha hayırlı olur. Bu tespitleri yaptıktan sonra haftanın önemli veri açıklamalarına yönelik beklentilerimi aktarmak istiyorum.

Birinci önemli veri, bugün açıklanacak olan ikinci çeyrek GSYH artışı olacak. Piyasadaki ortalama beklenti % 8.5 düzeyinde, ben % 9.2 ile biraz daha yüksek gerçekleşmesini bekliyorum. Bu civardaki bir gerçekleşme 2010 yılı büyümesinin % 6’nın bayağı üzerinde gerçekleşmesini neredeyse garanti edecektir. Ancak, takip eden dönemde büyüme hızının gerilemesini de beklemekteyim. GSYH yıllık artışının üçüncü çeyrekte % 5-6, son çeyrekte ise % 3-4 aralığına gerilemesini normal göreceğim, bunun ötesindeki bir düşüş büyüme ivmesinin alarm verici boyutta yavaşladığını düşündürecektir.

Haftanın ikinci önemli verisi ise, mali tatil nedeniyle iki aydır açıklanmayan bütçe gerçekleşmeleri olacaktır. Açıklanan son veri olan Haziran ayında, bütçe ve faiz dışı denge görünümünde olumsuz gelişmeler vardı. Yeni veri bu eğilimin devam edip etmediğini ortaya koyacak. Bu veriye yönelik endişeli bekleyişe bir son verelim. Daha önce açıklanan Hazine’nin nakit bazlı bütçe gerçekleşmelerinden hareketle Maliye’nin açıklayacağı bütçe verilerine yönelik hesaplamalar, Haziran’daki kötüleşmenin geçici olduğunu Temmuz-Ağustos döneminde iyileşme trendine geri dönüldüğünü yansıtmaktadır. Buna göre, son 12 aylık kümülatif bütçe açığı Haziran sonunda 44.4 mlr TL iken, Ağustos sonunda 35 mlr TL’ye, faiz dışı fazla ise 9.1 mlr TL’den 12.6 mlr TL’ye iyileşmiş görünmektedir.

Öte yandan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in son açıklamaları, Orta Vadeli Program’da belirlenen hedeflere sadık kalınacağı yönündedir. Şimşek’in ''.....bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 4,9 olacak diye bir taahhütte bulunduk. Bu sene o açığı o seviyede tutturmak için gereken çabayı göstereceğiz” şeklindeki değerlendirmesi buna bir örnektir. Ancak, Ağustos itibariyle bütçe dengesi için yukarıda bahsettiği tahmin milli gelire oranla % 3.3 açık seviyesindedir ki, bu doğrultuda, 2010 için % 4.9’luk hedef ile birlikte düşünüldüğünde, harcamalar veya gelir azaltıcı politikalar için 1.6 puanlık alan (17 mlr TL) olduğu sonucuna varılabilir. Yani Haziran-Ağustos arasında bütçede elde edilen ek iyileşme, harcamaya dönüştürülebilecek kaynakların da arttığı anlamına gelmektedir ve Şimşek’in “hedeflere sadık kalacağız” açıklaması bulunulan nokta dikkate alındığında, bugüne göre bir iyileşmeye değil kötüleşmeye işaret etmektedir. Ayrıca, elde edilen bu performansın tasarruf edilmeyeceği yönündeki haberler önümüzdeki dönem performansı açısından belirsizlik yaratmakta, bu süreçte zaten fazla bir iyileşme göstermeyen faiz dışı harcamalarda daha fazla artışın habercisi olmaktadır. Bu kapsamda, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Türkiye’nin borç stokunun milli gelire oranı düşüş trendindeyse, bütçe açığının milli gelire oranı makul bir seviyeye çekiliyorsa ve Türkiye’nin de ciddi yatırım ihtiyacı varsa (eğitim, yatırım, AR-GE gibi) orada bir dengenin kurulması yararlı; ek imkanların bunlara yönlendirilmesini yanlış bulmuyorum...” açıklaması, bu yöndeki sinyaller arasında sayılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder