4 Haziran 2010 Cuma

Merkez’e enflasyon desteği...

Mayıs ayı enflasyonu ağırlıklı olarak işlenmemiş gıda fiyatlarının etkisi ile negatif gerçekleşirken, yıllık TÜFE’de % 9.1 ile tek haneye geriledi ve biz normalde yüksek sayılabilecek bir enflasyona bile sevinir durumdayız. Bu gelişme, Mayıs ayında TÜFE’nin belirgin düşeceğini ve yıllık TÜFE’nin tek haneye gerileyeceğini öngören Merkez Bankası’nın piyasa gözündeki kredibilitesini de güçlendirdi.

Meyve-sebze fiyatlarında gözlenen sert düşüş önceki ayların bir düzeltmesi gibi görünürken, takip eden yaz aylarındaki düşüşün de biraz öne çekilmesi anlamına gelebilir. Bu doğrultuda, yıl sonu enflasyonu için % 8 düzeyinde olan (Merkez’in tahmininden düşük) tahminimi değiştirmek için bir neden görmüyorum. Et fiyatları da önceki aylarda % 10’u aşan yıllık TÜFE’nin yaklaşık 2 puanlık kısmını oluşturuyordu. Burada fiyatlarda düşüşün başlaması (aylık % 7 civarında düşüş izleniyor) manşet enflasyonun çekirdek enflasyona yakınsaması açısından olumlu bir gelişme gibi görünüyor. Gıda fiyatlarının bu ölçüde dalgalanması artık Türkiye’de de enflasyon beklenti anketlerinin tüm dünyada olduğu gibi çekirdek enflasyon üzerinden yapılması gereğine işaret ediyor. Bu konuda anket yapan kuruluşları (CNBC-e, Reuters, Bloomberg v.b) göreve çağırıyoruz, biz destek vermeye hazırız...

Merkez Bankası’nın para politikası kararlarında daha etkili olan çekirdek enflasyona ilişkin görünüm de olumluydu. Banka’nın favori göstergesi (I) Endeksi yıllık artışı % 5.65’den % 5.46’ya geriledi. Daha da önemlisi, çekirdek enflasyonun artış trendinde belirgin yavaşlama gözlendi. Hesaplamama göre, I endeksinin mevsimsel düzeltilmiş aylık artışı sadece % 0.1 düzeyinde olurken, trend göstergesi (iki aylık ortalama artışın yıllıklandırılmışı) ise % 2.3’ye gerileyerek (Mart ayında % 8 civarındaydı) fiyat artış baskısının azaldığını yansıttı. Enflasyonun temel eğilimine ilişkin diğer göstergeler de olumluydu. Hizmet fiyatları yıllık artışı 0.1 puan düşüşle % 6.4’e inerken, kira fiyat artışı da % 4.4 ile tarihi en düşük seviyesine indi.

Sonuç olarak, enflasyon gerçekleşmesini her ne kadar para politikası kontrolünde olmayan gıda fiyatlarından kaynaklansa da, beklenti yönetimi açısından olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Bu gelişme, yıl sonu enflasyonuna yönelik aşırı yüksek beklentilerin ortadan kalkmasına (son ankette % 8.6 idi) ve TCMB hedefi olan % 6.5’in tolerans sınırları içinde kalmasını getirebilir. Bu görünüm ise, Merkez Bankası’nı politika faizini bir süre daha mevcut düzeyde tutması yönünde destekleyebilir. Bu doğrultuda, yılın son çeyreğinde faiz artırım beklentimi korurken, artırımın 100 baz puan ile sınırlı kalabileceğini (1 haftalık repo faizinin % 8’e yükselmesi) düşünüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder