Dış ticaret açığı Ağustos
ayında 4,89 milyar dolar ile 4,9 milyar dolar olan
beklentimize yakın gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayında
verilen açık ise 8,1 milyar dolar düzeyindeydi. İhracat, Ağustos ayında yıllık
bazda %2.8 azalışla 11,1 milyar dolar olurken, azalış oranındaki gerçekleşmenin
TİM öncü verilerine göre düşük olmasında bu yıl altın ihracatının 279mn dolara yükselmesi
(geçen yıl 65mn dolar) etkili oldu. İthalat ise %18.2 azalışla 16,0 milyar
dolar düzeyinde oluştu. Böylece, beklendiği gibi yıllık dış ticaret açığı sert
düşüş göstererek 75,4 milyar dolar ile Ocak 2011’den beri en düşük düzeyine indi.
Dış ticaret açığının gelecek ay da daha ılımlı olmak kaydıyla gerileme
eğilimini sürdürmesi beklenebilir.
Dış
ticaret dengesini enerji grubu çok olumlu etkilemeye devam ederken, altın
grubunun etkisi yine olumsuz oldu. Altın ithalatının Ağustos
ayında ($539mn) yine yüksek kalması ve ihracatının sınırlı artış göstermesi
nedeni ile, altın ticaretinin yıllık dış ticaret açığına getirdiği kötüleşme 115mn
dolar olurken, ilk 8 ay sonundaki toplam iyileşme ise 3,7 milyar dolara geriledi.
2012 yılında altın dış ticareti dengesi 5,7 milyar dolar fazla, 2013 yılında
11,8 milyar dolar açık ve geçen yıl ise yine 3,9 milyar dolar açık vermişti.
Enerji ithalatı ise düşüş eğilimini korurken, Ocak-Ağustos döneminde enerji
ithalatında toplam düşüş ise 10,5 milyar dolar oldu. Böylece son 12 aylık
enerji ithalatı da 44,4 milyar dolara gerilemiş oldu.
İthalat alt
gruplarından gelen sinyaller üretim, iç talep ve yatırımlar
gibi büyüme bileşenleri açısından ise olumlu bir tablo çizmedi. Sermaye
malı ithalatı (%10.4), ara malı ithalatı (%22.5) ve tüketim malı ithalatı (%1.8)
yıllık bazda daralırken, özellikle yatırım ve tüketim eğiliminde önceki ayların
olumlu tablosunu sona erdirdi. Ayrıca, sanayi üretimi açısından öncü olduğunu
düşündüğümüz enerji ve altın hariç ara malı ithalatının hem önceki aya göre azaldığını
hem de yıllık bazda daralışının güç kazandığını görüyoruz. Bu durum, Ağustos
ayı için yıllık %1.0-1.5 artış aralığında olan sanayi üretimi ön tahminimizde
risklerin aşağı yönlü olduğunu düşündürdü.
Dış
açık için Eylül sinyalleri karışık; ihracat daralışı tekrar hızlanırken, enerji
ithalatı ise düşmeye devam edecektir. İhracatçı birliklerinin öncü verilerinden
izlediğimiz kadarıyla, Eylül ayı TİM öncü ihracat (altın hariç) verisi işgünü
azlığının da etkisiyle yıllık bazda sert düşüş (%19) görülebileceğini
düşündürmektedir. Buna karşılık, altın ticareti kaynaklı lehte bir baz
etkisi görünmektedir. Ayrıca, enerji ithalatının olumlu etkisi Eylül’de de
gözlenmeye devam edilecektir. Daha net bir görünümü 2 Ekim’de açıklanacak
gümrük verilerinden edinmeyi bekliyoruz.
Dış ticaret
verisinden sonra, Ağustos ayında cari denge 0,1
milyar dolar fazla verebilir diye düşünmekteyiz.
Geçen yılın aynı ayında cari açık 2,2 milyar dolardı. Bu şekilde gelirse, son
12 aylık cari açık 42,6 milyar dolar düzeyine düşecek. Orta Vadeli Program’da
%4.0 büyüme beklentisi ile 46,0 milyar dolar cari açık öngörülmüştü. Düşüş
eğiliminin 2015 yılının kalan kısmında da devam edeceğini düşünüyoruz. Bu
doğrultuda, yakında aşağı revize edeceğimiz ortalama 60 dolar varil fiyatı
varsayımımıza rağmen iç talep ve yatırımlardaki toparlanma nedeniyle, yılsonu
cari işlemler açığı tahminimiz olan 36,5 milyar dolar (milli gelire oranla
%4.8) üzerinde risklerin dengeli olduğunu düşünüyoruz.
Cari açığın birincil
belirleyicisi olan dış ticaret dengesinde 2015 yılı için bazı risklere rağmen
beklentiler olumlu tarafta kalmaya devam ediyor. Son dönemde petrol
fiyatlarının 45-50 dolar aralığına doğru geri çekilmesi ile 2015 yılı dış
dengesi açısından olumlu etkileri güçlü bir şekilde gözlenmeye devam
edilecektir. Buna karşılık, son yıllarda altın ithalat ve ihracatı
faktörlerinin artan etkisi ve enerji fiyatlarındaki oynaklıklar nedeniyle
manşet dış açık verileri yerine enerji ve altın hariç dış ticaret açığının
seyrini takip etmeyi tercih ediyoruz ki, geçen yılın tamamında azalan bu
verinin Şubat-Temmuz döneminde gözlenen yükselişten sonra Ağustos’ta tekrar
düşüşe geçmesini büyüme açısından olumsuz ancak cari açık açısından olumlu bir gelişme
olarak görmekteyiz. Söz konusu göstergede, genel olarak, daralmanın mevcut
duruma göre şiddetlenmesini büyüme açısından olumsuz bir gelişme olarak okurken,
tekrar yükseliş eğilimine geçmesi de yeniden dengelenme açısından risk olarak
izlemekteyiz. Öte yandan, gelişmiş ülkelerin (özellikle
AB) büyüme hızlarında görülen yavaşlama ve Rusya pazarında daralmanın devam
ediyor olması ise dış dengede daha belirgin iyileşmeyi sınırlandıran faktör
olarak etki etmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder