n Eylül ayında TÜFE %0.89 artış ile %0.72
artış yönündeki konsensüs beklentinin ve %0.70 düzeyindeki artış beklentimizin
üzerinde gerçekleşti. Geçen yıl Eylül’de
%0.14 artış olurken, 2003 yılı bazlı endeksin Eylül ayları tarihsel ortalaması
ise %0.80 artışa işaret ediyordu. Enflasyonun geçen yıla göre yüksek gelmesinde
ise, özellikle işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yükseliş etkili olurken, kurlara
hassas olan gruplardaki (beyaz ve kahverengi eşya) artışlar ve otomobil
fiyatlarında yapılan yukarı yönlü ayarlama görünümü kötüleştirdi. Böylece,
yıllık TÜFE de önceki ayki %7.14 seviyesinden %7.95’e yükselmiş oldu. TCMB, PPK
özetlerinde, Eylül ayına ilişkin öncü göstergelerin,
taze meyve ve sebze fiyatları kaynaklı olarak işlenmemiş gıda yıllık
enflasyonunun yükselebileceğine işaret etmekte olduğunu vurgulamıştı.
n İşlenmemiş
gıda fiyatları yıllık bazda yükselişini sürdürürken, işlenmiş gıda fiyatları ise
ılımlı gerilemesini sürdürdü.
Hesaplamalarımıza göre geçen yıl Eylül ayında işlenmemiş gıda fiyatları aylık
%0.20 gerilerken bu yıl ise %1.90 artış gösterdi. Dolayısı ile, yıllık bazda
işlenmemiş gıda yıllık enflasyonu 2.1 puan artışla %12.90 seviyesine yükselmiş
olurken, işlenmiş gıda fiyatları yıllık artışı ise %8.64’e inerek gerileme
eğilimini sürdürdü. Böylece, gıda fiyatlarının yıllık artış hızı %10.7 seviyesine
yükselirken, son Enflasyon Raporu’nda aşağı yönlü güncellenen gıda fiyatı
varsayımının (%8.0) üzerindeki seyrini korudu. Endeks tarihindeki ortalama
yıllık artışı %9.2 olan gıda fiyatlarının 2015 yılındaki seyri, Temmuz ayı
Enflasyon Raporu’nda açıklanan TCMB enflasyon yılsonu tahmini (%6.9) açısından
kritik önem taşımaya devam edecektir.
n Ekim
ayında çok belirgin olmamakla birlikte yıl sonuna kadar baz etkisi yıllık
TÜFE’nin aleyhinde seyrederken, TL’deki ilave değer kaybı da yukarı yönlü baskıyı
artıracaktır. Eylül ayında önceki aya
göre 0.81 puan artışla %7.95’e çıkan yıllık TÜFE, son Enflasyon Raporu’nda yer
alan yılsonu TCMB yeni tahmininin (%6.9) belirgin üzerine çıkarken, enflasyon
hedefi (%5) etrafındaki belirsizlik aralığının (+/-2 puan) da dışında kalmayı
sürdürdü. Önümüzdeki dönem seyri açısından ise, uzun süredir TL’de gözlenen
istikrarsız görünümle birlikte Ocak ortasından beri kur sepeti bazında %28
civarı değer kaybı olması, döviz kurunun bu yıl da tüketici fiyatlarına olumsuz
etkide bulunmasına yol açmaktadır. Ancak, petrol fiyatlarının son Enflasyon
Raporu (2015: $59) varsayımlarının belirgin altında seyretmesi bu kanaldan
gelecek risklerin aşağı yönlü olduğunu göstermektedir. Buna karşılık, işlenmemiş
gıda fiyatları son üç aydır yönünü yukarı çevirmiş görünse de, ilerleyen
dönemde uzun dönem ortalamalarına doğru bir yakınsama olması durumunda,
endeksteki ağırlığı (%24.3) nedeniyle olumsuz etkiyi sınırlayabilir. Dolayısı
ile, manşet enflasyonun, yıl sonuna kadar olan dönemde baz etkilerinin aleyhe
dönmesi nedeni ile, 2014 yılı gerçekleşmelerinin uzun dönem ortalamalarının çok
altında olduğu Kasım-Aralık aylarında yükseliş eğilimini hızlandırarak yılı
daha yüksek bir seviyede kapatacağını düşünmekteyiz. Dolayısı ile, yılsonu TÜFE
tahminimizi %8.0’den %8.5’e revize ettik.
n Temel
eğilim açısından izlenen göstergelerden; çekirdek enflasyon (I endeksi) yıllık
bazda 0.57 puanlık artışla %8.23’e çıkarken, hizmet fiyatlarının yıllık
artışında çok sınırlı bir gerileme olduğunu hesaplamaktayız. I endeksi açısından önceki yıl
gerçekleşmelerinin uzun dönem ortalamalarının altında olduğu Ekim-Aralık
dönemine girmemiz ve TL’deki ilave değer kaybı nedenleriyle yükseliş eğiliminin
devam etmesini bekliyoruz. Öte yandan, hizmet enflasyonu ise hesaplamalarımıza
göre Eylül ayında yıllık bazda 0.20 puan azalışla %8.45 seviyesine inmiş bulunmakta.
Ayrıca, daha önce vurguladığımız gibi, asgari ücrette gerçekleşen %12.3
oranında ve son olarak kamu çalışanlarına sağlanan enflasyon hedefinin çok
üzerindeki artışların özellikle bu fiyat grubunda riskleri yukarı yönde
tuttuğunu düşünmeye devam ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder