n TÜİK
verilerine göre Temmuz ayında işsizlik oranı %9.8’e yükselirken, tarım-dışı
işsizlik oranı da %12.0’ye çıktı. Türkiye genelinde işsiz
sayısı 2015 yılı Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 103 bin kişi
artarken, işsizlik oranı ise geçen yılın aynı ayına göre değişmedi. Tarım dışı
işsizlik oranı da geçen yıl düzeyinde gerçekleşti. Önceki ay ise aynı oranlar
sırası ile; %9.6 ve %11.7 düzeyindeydi. İşsizlik oranındaki artışın
mevsimsellin gerektirdiği yönde (artış) ancak daha sınırlı boyutta gerçekleştiğini
görüyoruz. Öte yandan, özellikle iç talebin seyri açısından önemli bir gösterge
olarak izlediğimiz istihdamın yıllık artış hızının %3.5’e ve tarım-dışı istihdamın
yıllık artış hızının %4.0’e yükseldiğini görmekteyiz ki, manşet verilere göre bir
miktar daha olumlu bir tablo çizmektedir.
n İşsizlik
ham verilerini sağlıklı değerlendirmek için dikkate almamız gereken bazı
özellikler bulunmaktadır. Mevsim etkilerinden arındırılmamış
verilerin tarihsel gelişimine bakıldığında, genellikle işsizlik oranının yılın
en düşük noktasını Haziran ayında gördüğü, bu ayı takiben de Şubat ayına kadar
yükseliş eğilimine girdiği bilinen bir gelişmedir, yani mevsimsellik söz konusu
oranların gelişiminde önemli bir belirleyici olmaktadır. Bu nedenle işsizlik oranındaki
yükselişin, mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde gözlenip gözlenmediği
trend açısından daha önemli bir unsur olmaktadır. Buna karşılık, istihdamın
ekonomilerin gerek genişleme gerekse daralma dönemlerinde ancak bu döngü
belirli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belirgin değişim gösteren bir üretim
faktörü olması bu verinin öncü bir gösterge olmaktan çok, ekonomik aktivitedeki
değişimlerin hanehalkı üzerindeki etkilerini gecikmeli olarak yansıtan bir veri
olduğunu unutmamamızı da gerektiriyor.
n Mevsimsellikten
arındırılmış işsizlik oranı %10.4’de yatay kalırken, tarım-dışı işsizlik oranı
ise da %12.4’e geriledi. Mevsimsellikten arındırılmış
işsizlik oranı tarihi düşük seviyesini %8,1 ile Haziran 2012’de görmüş ve uzun
süre yatay seyrettikten sonra 2013 yılında %9’a yükselmiş, bu döngüde gördüğü
en yüksek seviye 2014 yılı Kasım ayında ulaştığı %10.6 olmuştu. Takip eden 5
aylık gerilemeden sonra ise Mayıs-Haziran artışlarıyla %10.4’e ulaşmıştı. Öte
yandan, mevsimsellikten arındırılmış verilerde trend açısından istihdamdaki
aylık değişimlerin daha fazla bilgi içerdiğini düşünüyoruz. Bize göre, aynen
ABD verilerini piyasaların izlediği gibi, Türkiye’de de mevsimsellikten
arındırılmış tarım-dışı istihdam aylık değişimi takip edilmelidir. Bu şekilde
bakıldığında, Türkiye ekonomisinde 2012-2013 yıllarında aylık ortalama 70 bin
kişilik güçlü sayılamayacak bir tarım-dışı istihdam yaratılmış, benzer şekilde
2014 yılında ortalama aylık artış 78 bin kişiyle önceki iki yıla yakın
gerçekleşmişti. Bu yıl ise, tarım-dışı istihdamda, ilk çeyrekte ortalama
aylık 55 bin kişilik zayıf artıştan sonra ikinci çeyrekte ortalama aylık 61 bin
kişilik artışla sınırlı bir hızlanma gözlenmişti. Üçüncü çeyreğin ilk ayı
olan Temmuz’da ise 84 bin kişilik istihdam artışı kaydedilmiştir. Diğer
taraftan, mevsimsellikten arındırılmış işgücüne katılım oranı yeni tarihi zirve
olan %51.5 seviyesine yükselmiş, bir yandan işsizlik oranındaki düşüşü engelleyen
bir etken olarak çalışırken, bir yandan da iş bulma ümidinin arttığını
düşündüren bir gelişme olmuştur.
n Tarım-dışı
istihdam artışında hizmetler sektörü lokomotif olmayı sürdürüyor, diğer
sektörlerin katkısı ise yükselişte. Tarım dışı sektörlerde
istihdam edilenlerin sayısında bir önceki yılın aynı dönemine göre gözlenen 837
bin kişi artışın, 649 bini hizmetler sektörü kaynaklı olurken, sanayi sektöründe
93 bin, inşaat sektöründe ise 95 bin kişilik istihdam artışı gözlenmiştir. Bu
görünüm hiç de şaşırtıcı değildir, GSYH verilerine göre hizmetler sektörü
2014’de %4.1 büyüdükten sonra bu yıl ilk yarıda da %4.1 oranında büyüme
göstermiştir.
n Önceki
aylarda işgücü piyasasında gözlenen bozulma eğilimi bu ay ara vermiş gibi görünürken,
büyümeye ilişkin gelişmelere bakıldığında ise yeniden bozulma eğilimine dönmesi
daha olası görünmektedir. 2014 yılında büyüme %2.9 ile
potansiyel büyüme oranının altında kalmış, bu yılın ilk yarısında ise sınırlı bir
hızlanma ile %3.1 gibi yetersiz bir büyüme hızıyla devam edilmektedir. Ayrıca,
üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler büyüme hızında yeniden yavaşlamaya
işaret etmektedir. Bu durum ise istihdamda aşağı yönlü bir seyrin hakim olabileceğini
düşündürmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder